İsmail Kaygusuz 1. Nasir Husrev ve İsmaili İran Edebiyatı İran’da İsmaililik, Fatımiler döneminde Nasır-i Husrev’in Farsça yazdığı yapıtlarla tanınıp yayılmıştır. Yemen kadar tarihsel anayolların dışında kalma ayrıcalığı bulunan Bedehşan, İran dilinde İsmaili edebiyatının bir bölümünü saklamada başarılı olmuştur. Ayrıca “Jami al-Hikmatayn”(Aklın Uyumu ya da iki felsefenin birleştirilmesi) yapıtında, tanınmamış bir Bedehşan prensi çok önemli yer tutar. Kendisi İsmaili olan prens ... Devamını Oku »
BİLİNEN ALEVİ TOPLUMLARI
Nusayrilik
Nusayrilik ve Nusayriler İsmail kaygusuz Yukarıda değinildiği gibi Al- Kummi’ye (Al-Makalat, s.55-60, 63) göre, 8.yüzyılın ikinci yarısında Küfe’de gelişip ortaya çıkan Şii-Gulat’tan (aşırı Şiiler, yani proto-Aleviler, Batıniler) Mukhammisa’nın (Pendatistler-Beşçiler, yani Ehlibeyt olarak tanınan Muhammed, Ali, Fatima, Hasan ve Hüseyin’i Tanrının yeryüzünde mazharları olduğuna inananlar.) bir çeşidi olan ve Ulyai ya de Albailer gibi, İmam Cafer Sadık tarafından reddedildiği söylenenen Küfeli ... Devamını Oku »
Bektâşîlikte Tarihsel Seyir İçinde Kadına Bakışın Dayanakları
Bektâşîlikte Tarihsel Seyir İçinde Kadına Bakışın Dayanakları Dursun Gümüşoğlu Giriş: Hiçbir inancın uygulamalarını, bakış açılarını, yaşadığı toplumun geleneklerinden, âdetlerinden ayrı düşünmek mümkün değildir. Alevilik ve Bektâşîliğin kadına bakış açısını anlayabilmek için de, geçmişine bakmak gerekir. Bunların iyi tahlil edilmesi, Bektâşîliğin günümüzdeki İslâm anlayışının tarihsel kökenlerini irdelemekle mümkündür. Bu yazıda Oğuzların, Avrupa topluluklarının, Arap topluluklarının dönemlere göre kadına bakışı ile ilgili ... Devamını Oku »
BİR KİMLİK OLARAK BALKAN BEKTAŞİLİĞİNİN AYRIŞIM SÜRECİ
BİR KİMLİK OLARAK BALKAN BEKTAŞİLİĞİNİN AYRIŞIM SÜRECİ A.Yılmaz Soyyer ÖZET Bektaşilik, Selçuklu ve Osmanlı Devletleri sürecinde oluşmuş bir alt kimlik olarak karşımıza çıkmaktadır. 1826 yılında Bektaşi tekkeleri II.Mahmud tarafından kapatılınca, Bektaşilik içerisinde başlangıcı bilinmeyen dönemlere dayanan bir bölünme meydana gelmiştir. Bu süreçte “Çelebiler” ve “Babagan” şeklinde iki kola ayrılan Bektaşilik, gizli de olsa varlığını sürdürmüştür. Bağlılarının önemli bir kısmı ... Devamını Oku »
EHL-İ HAKLAR, ALİ İLÂHİLER (ALİ ALLAHİLER)
Ali Duran Gülçiçek Hakikat ehli, Hakk’a yakın olanlar, Hakikat yolunu (gerçeği, doğruyu) seçenler, hakikata mensup olanlar anlamında olan Ehl-i Haklar (Ahl-e Haklar), özellikle Irak’ın Süleymaniye, Kerkük böl-gelerinde, İran’ın batısında Luristan, Kürdistan, Zohab, Kirin, Huram-abat, Kermanşah (Zagros Dağları çevresinde), kuzeye doğru Urumiye gölünden Maku’ya kadar olan dağlık bölgelerde, Tebriz’de, Hazar-denizi’nin güney kıyılarında (Elburz dağları çevresinde), Heştgerd’te, kısmen Tahran, Hemedan, Mâzenderan, Fars ... Devamını Oku »
HASAN SABBAH
Hasan Sabbah, tarihte ve günümüzde eşi benzeri olmayan bir Alevi önderidir. Hasan Sabbah, kurduğu örgüt ile yıllarca zalimlerin, saltanat sahiplerinin korkulu rüyası olmuştur. Hasan Sabbah, İran’ın Kum kentinde doğmuştur. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Hasan Sabbah, 17 yaşına kadar Oniki İmam’cı Şii eğitimi almıştır. 17 yaşından sonra İsmailliliği benimsemiş ve bölgenin İsmaili önderlerinden eğitim görmüştür. Hasan Sabbah buradaki eğitimini tamamlayınca, ... Devamını Oku »
Doğu’nun Gerçek Aklı ve İran’da İlk İsmaili Huccet’i Nasir Husrev (1003/4-1088/9)
İsmail Kaygusuz 1. Nasir Husrev ve İsmaili İran Edebiyatı İran’da İsmaililik, Fatımiler döneminde Nasır-i Husrev’in Farsça yazdığı yapıtlarla tanınıp yayılmıştır. Yemen kadar tarihsel anayolların dışında kalma ayrıcalığı bulunan Bedehşan, İran dilinde İsmaili edebiyatının bir bölümünü saklamada başarılı olmuştur. Ayrıca “Jami al-Hikmatayn”(Aklın Uyumu ya da iki felsefenin birleştirilmesi) yapıtında, tanınmamış bir Bedehşan prensi çok önemli yer tutar. Kendisi İsmaili olan prens ... Devamını Oku »
Nusayrîler/Arap Alevîler Kimdir?1
Nusayrîler, Arap kökenli Alevî Müslümanlardır. 11. İmam Hasan el-‘Askerî’den sonra onun en yetkin ve erdemli öğrencisi Muhammed b. Nusayr’ı (ö. 883) otorite kabul ettikleri için bu adı aldılar. Fakat onlara Arap Alevîler demek daha doğru olur. Çünkü yeni bir dinsel doktrin ortaya koymayan ve tek fonksiyonu Ehlibeyt öğretisini doğal haliyle insanlara aktarmak olan Muhammed b. Nusayr da sonuçta bir Alevîdir. ... Devamını Oku »
Nusayriler – 2
Vikipedi, özgür ansiklopedi Nusayriler, Türkiye’de Adana, Mersin ve Hatay’da yerleşmiş yerli halkın ve Suriye yönetimindeki Esadların da mensup olduğu Aleviliğin bir koludur. Suriye’de nusayriler sayıca azınlık olmalarına rağmen iktidardadırlar. Nusayriler, Hatay il merkezi,iskenderun, Samandağ ,altınözü,Adana, Mersin, Tarsus ve İskenderun’da yaşarlar. Nüfusları yaklaşık olarak 1.000.000’dir. Nusayriliğin bir diğer adı da Arap Aleviliğidir. Nusayri halkı, kendisini adlandırma konusunda çeşitlilik gösterir. Türkiye’de yaşayan ... Devamını Oku »
HALLAC- I MANSUR ÖGRETISI VE KARMATILER
Antires Mansur HALLAC- I MANSUR ÖGRETISI VE KARMATILER Mansur oglu Hüseyin el – Hallac ( 244 / 858 – 309 / 921 ) Fransiz bilgin Louis Massignon tarafindan kaleme alinmis ve incenlemistir. Hallac’in yasadigi Abbasi döneminde Bagdat yönetimini elinde bulunduran bagnaz Islam halifesi Muktedir ortaligi kasip kavururken sarayinda akil almaz derecede lüks yasam sürmekteydi ; binlerce kadin cariye , ... Devamını Oku »