“Allah'ın nuru, içinde çerağ bulunan bir fener gibidir. Parıl parıl parıldayan bir yıldız gibi olan kandil. O kandil, ne güneşin doğduğu ne de battığı yerde bitmeyen mübarek bir ağaçtan, zeytin ağacından yakılır. O ağacın yağı ateş dokunmasa bile, hemen hemen ışık verecek gibidir. Nûr üzerine nurdur. şanı yüce olan Allah dilediği kimseyi nuruna hidâyet eder.” (Nûr Süresi 35. Âyet) İmam ... Devamını Oku »
METİN GÜLBOL
ZÜLFİKAR KILICININ SAHİBİ HAYDAR-I KERRAR OLAN HZ. ALİ’NİN FAZİLETİ HAKKINDA
Ey imamet hazinesinin anahtarı, inanç nuru ya Ali Hidayet güneşinin ışığı, parıldayan Ay sensin ya Ali ızzet gömleğinin şahı, imamların tacısın Vahiy ilminin deposu, Allah’ın hidayet nuru ya Ali Lemyezel yani “yok olmayan” Allah’ın hikmetlerinin sırrı Esirgeyen Allah’ın gizli ilminin sırlarının hazinesi ya Ali Mustafa’nın, peygamberlerin, ve de imamların ilminin kapısı Senin ilim meclisinde herkes bulunur ya Ali Faziletine eşitlik ... Devamını Oku »
Hz Muhammet’mi Üstün Hz. Ali mi?
Bir Ayet Tefsiri: “Siz, ikiniz, atın cehenneme, her inatçı kafiri” (Kaf 24.Ayet) Sahabenin büyüklerinden Abdullah bin Mesud hazretleri anlatıyor: Bir gün Resulullah (saa)’ın huzuruna varıp dedim ki: Ey Resulullah, bana hak olanı göster ki gözümle onu görüp ona tabi olayım. Resulullah bana buyurdu ki: “Ey Mesud’un oğlu! Yanımdaki odaya bak, bakayım ne göreceksin?” Ben odaya girdim ve baktım ki, odanın ... Devamını Oku »
Hz. Ali’yi Kim Taklit Edebilir
İbn-i Cevzi Bağdat’taki mescitlerin birinde mimberde iken (İmam Ali (as)’nin meşhur sözü olan): “Beni kaybetmeden bana istediğinizi sorunuz!” sözünü söyledi. O anda Ammar’ın karısı şöyle bir soru sordu: “Rivayet edilmiş ki: Selman’ül Fârisi vefat ettiğinde İmam Ali bir gecede onun yanına gidip techizini (cenazesini kaldırıp tekfinini yapmıştır) hazırlamıştır, doğru mu?” İbn-i Cevzi dedi ki: “Evet, böyle rivayet edilmiştir.” Kadın dedi ... Devamını Oku »
HZ ALİ’NİN MALİK-İ EŞTER’İ MISIR VE ETRAFINA VALİ TAYİN ETTİĞİ ZAMAN ONA YAZDIKLARI EMİRNAME
Bismillahirrahmanirrahim Bu, Allah’ın kulu Emir-ül Mü’minin Ali’nin, Mısır’ın vergisini toplamak, düşmanlarıyla savaşmak, halkını düzene sokmak, şehirlerini onarmak için Haris-i Eşter oğlu Malik’i bu beldeye vali tayin ettiği zaman ona verdiği emirnamedir. Ona, Allah’tan çekinmesini, itaatini seçmesini, Allah’ın kitabındaki, farzlarına ve sünnetlerine dair emirlerine uymasını emrediyor. Çünkü saadete eren bir kimse, ancak bu farz ve sünnetlere uymakla mutlu olur ve onları ... Devamını Oku »
Hz. Ali’nin Mucizeleri
Buyurdu ki: Senin gücünü kardeşinle arttıracağız. Ayetlerimizle ikinize de öyle bir güç vereceğiz ki onlar, size erişmeyecektir” (Kasas 35. Ayet) Hafız şeyh Recep el-Bersi şöyle naklediyor: Firavn, Allah’ın laneti üzerine olsun, Harun’un Musa’ya katılıp onun huzuruna geldiklerinde Firavn’un kalbine bir korku girdi. Çünkü ikisinin önünde ata binmiş, elbiseleri ve kılıcı altından olan bir şahısı görmüştü. Firavn da altını çok seven ... Devamını Oku »
Hz. Ali (as)’nin Dilinden Aleviler:
İmam Ali bir cemaatın önünden geçerken, cemaat ayağa kalkıp acele ederek ona doğru geldiler. Hz. Ali: «Bana gelen cemaat kimlerdir?» diye sorunca: «Senin şiandanız ey Müminlerin Emiri!» dediler. Hz. Ali onlara: «Hoş geldiniz» dedikten sonra buyurdular ki: «Ey yanıma gelen kimseler! Bana ne oluyor ki şiamın alametini ve bizi seven dostumuzun süsünü sizde göremiyorum» diye sordu. Utandıklarından dolayı sustular. Hz. ... Devamını Oku »
HAYBER’İN FETHİ VE HZ. ALİ
Hz. Muhammed Hayber kalesini fethetmek için yarı yola kadar gitmişti. O zaman Medine’de bulunan Yahudilerin Müslüman ordusunu arkadan vuracaklarını duyar. Bunun üzerine Hz. Ali’yi gönderir. Hz. Ali o Yahudilerin hepsini sürgün edip şam’a gönderir. Ve Müslüman ordusuna kavuşur. Hayber Kalesi’ne varırlar. Kalenin gayet muhkem yedi tane burcu vardı. Yani yedi duvarla çevrili idi. Kale yüksek duvarların şekli de aşağıdan yukarıya ... Devamını Oku »
Sayın Cenk Koray beyefendi,
17 kasım tarihinde kaleme almış olduğunuz “YETİŞ YA MUHAMMED YETİŞ YA ALİ” başlıklı yazınız herhalde gereksiz bir müdahaledir. Bu tür yazılar ancak provokatörlere ve mezhep hastası olan yobazlara yakışır. Sizin gibi halk ve vatan uğrunda beyin tüketen ve ülkenin tüm dertlerini omuzlarına alan değerli yazarları bu düzeye düşmekten tenzih ederim. Değinmek istediğiniz türkü, toplumsal dalgalardan bir esintidir. Demek isterim ki, ... Devamını Oku »
Behlül Ve Ebu Hanife
Behlül bin Emr-i Kufi çok büyük bir alim idi. Harun er-Reşid Gazilerin (kadıların) reisliğine onu seçince, kendini deliliğe vurarak zalime hizmetten kaçtı. Çünkü İmam Kâzım (as)’ın taraftarıydı. Behlül bir gün mescidin önünden geçerken Ebu Hanife’nin avazı çıktığı kadar bağırarak şöyle dediğini duydu: “Cafer bin Muhammed (İmam es-Sadık) üç konuyu beyan etti ki ben onları red ediyorum! Bir; O diyor ki: ... Devamını Oku »