Abdullah bin Abbas

Abdullah bin Abbas

Sevgili Peygamberimizin ve Şah-ı Velayet’in amcaları Hz. Abbasın oğludur. Annesi Lübabe binti Haris Hilaliyye olup, Halid bin Velidin teyzesidir. Hicretten birkaç sene önce Mekkede doğdu. 687 (H. 68) senesinde Taifte vefat etti.

Abdullah bin Abbas doğduğu zaman, Peygamber efendimiz onu kucağına alıp; "Allahım! Onu dinde fakih kıl ve Kitabını ona öğret." diye dua etti. Küçük yaştan itibaren Peygamber efendimizin huzurunda ve hizmetinde bulunup iltifat ve ihsanlarına kavuştu. Hicretten sonra sekiz sene Mekke-i mükerremede kalan Abdullah bin Abbas, hicretin sekizinci senesinde Mekkenin fethinden önce Medineye ailesiyle birlikte hicret etti. Aklı, zekası, çabuk kavrayışlılığı ile dikkati çeken Abdullah bin Abbas, Peygamber efendimizin sağlığında Kuran-ı kerimin bir kısmını ezberledi. Peygamber efendimiz vefat ettiği sırada on üç veya on dört yaşındaydı. Eshab-ı kiramın büyüklerinin meclislerinde bulundu. İlim ve fazilette yüksek dereceye ulaştı. Halife Osman devrinde Afrika seferine katıldı. Bu seferde İslam ordusu adına kendisine elçilik vazifesi verildi. Halife Osmanın öldürülmesinden sonra Hz. Alinin yanında yer aldı. Basra valiliği vazifesinde bulundu. Sıffinde hazret-i Alinin kumandanlarından olup, Mekkeye oradan da Taife gitti ve vefatına kadar burada kaldı.

Ömrünün sonlarında gözleri görmez oldu. Bunun için şu beyti söylemiştir: "Allahü teala gözlerimden görme nurunu aldıysa, dilim ve kalbimde, o nur devam ediyor. Kalbim parlaktır, aklım da kusurdan uzakta, dilimde ise kılıç gibi keskin bir tesir vardır."

Uzun boylu, güzel beyaz yüzlü, iri vücudlu bir zat olan Abdullah bin Abbas, sakalını kına ile boyardı. Allah korkusundan dolayı çok ağlaması sebebiyle yanaklarında göz yaşlarının bıraktığı izler görünürdü.

Abdullah bin Abbas, Eshab-ı kiram arasında ilminin üstünlüğü ile tanınmıştı. İlimdeki yüksekliği sebebiyle, kendisine Bahr-ül-İlim yani ilim deryası veya Hibr-ül-Ümme yani Ümmetin Alimi denildi. Bilhassa Kuran-ı kerimin tefsiri ve ayet-i kerimelerin izahında yani tefsir ilminde yüksek bir dereceye sahipti. Bu vasfından dolayı Tercüman-ül-Kuran denilmişti. Abdullah bin Abbas;ın rivayetlerinden bazıları kitaplar halinde toplanmıştır. Bunlardan bir kısmı Firuzabadi, Tenvir-ül-Mikbas min Tefsir-i İbn-i Abbas adlı eserinde toplamıştır. Abdullah bin Abbas, 1660 kadar hadis bildirmiştir. Abdullah bin Abbasın günlük çalışmaları, plan ve intizam içinde geçerdi. Hangi gün ne iş yapacağını önceden tesbit eder ve onlara eksiksiz uyardı.

Benim için gecenin az bir vaktini ilme ayırmak, bütün geceyi ibadetle geçirmekten daha iyidir.
Her binanın bir temeli vardır. İslam binasının temeli de güzel ahlaktır.

İnsanlara hayrı öğretenler için, denizdeki balıklara varıncaya kadar, her şey, Allahü tealadan mağfiret diler.

Peygamber efendimizden rivayet ettiği bazı hadis-i şerifler şunlardır:

Kuran-ı kerime saygı göstermek, Kuran-ı kerimin anahtarı besmeledir.

Allahü tealanın size verdiği sayısız nimetler için onu seviniz. Beni de Allahü tealayı sevdiğiniz için seviniz.

Kemal; doğru konuşmak ve doğrulukla iş görmektir.

Beş şeyden önce beş şeyi fırsat ve ganimet bil: İhtiyarlık gelmeden gençliği, hastalık gelmeden sıhhati, yoksulluk gelmeden zenginliği, meşguliyet gelmeden boş vakti ve ölüm gelmeden hayatı ganimet bil.

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*