İmam Cafer es-Sadık aleyhisselam nakleder ki; Adem aleyhisselam ile Hz. Havva (sa) cennette dururlar iken Cebrail aleyhisselam gelip, Adem (as)’in elinden tuttu. Dolaştırmaya başladı. Bir köşke geldiler, kerpiçleri altından ve gümüşten, pencereleri yeşil zümrütten olup, içerisinde kızıl yakuttan bir taht vardı. Taht üzerinde iki küpe, boynunda nurdan bir gerdanlık var idi. Adem (as) onu görüp hüsn-i cemaline ve güzel görünüşüne hayran oldu. Hurilerin güzelliğini unuttu. Bu güzelliğe hayran oldu ve sonra şöyle sordu:
"Ya Rabbi, bu suret kimindir?"
Hitap geldi ki: "Habibimin kızı Fatimet’üz Zehra’nın suretidir. Başinda olan taç, babasının nurudur, boynundaki gerdanlık kocası ımam-ı Ali’nin misalidir, kulaklarındaki iki küpe de, iki oğlu Hasan ve Hüseyin’in misalidir."
Sonra Cebrail aleyhisselam ona: Yukarıya bak, dedi. Adem (as) başinı kaldırdı, beş kapı gördü. Beşi de açık idi. Her birininin üzerine ikişer kelime yazılmış idi. En üsttekinin üzerinde: "Enel Mahmud ve hâzâ Muhammed" (Mahmud benim, bu da Muhammed’dir) yazılı idi. ıkincide: "Enel A’la ve hâzâ Ali" (A’la/en yüce benim, bu da Ali’dir), üçüncüde: "Enel Fâtir ve hâzihi Fatima" (Fatır olan benim, bu da Fatıma’dır), dördüncüde: "Enel Muhsin ve hâzâ Hasan" (Muhsin benim, bu da Hasan’dır), beşincide: "Minel ihsân ve hâzâ Hüseyin" (ıhsan bendendir, bu da Hüseyin’dir) yazılı idi.
Cebrail (as) Adem’e buyurdu ki: "Ey Adem, bu kelimeleri ve bu isimleri iyi ezberle ve hiç unutma. Bir zaman gelir ki sana lazım olur. Bu isimlere muhtaç olursun."
Bir zaman geldi ki Adem (as) cennetten çıkarıldı, üçyüz yıl devamlı ağladı. Bir gün gaipten bir ses gelip bu isimleri hatırlattı. O zaman Adem (as) ellerini kaldırıp şöyle dua etti:
"Ey Mahmud, ey Aliyyül A’la, ey Fâtır, ey Muhsin ve ey Minkel ıhsan, Muhammed (saa) hürmeti için, Ali hürmeti için, Fatımâ hürmeti için, Hasan hürmeti için ve Hüseyin hürmeti için beni affet ve tövbemi kabul eyle"
O zaman Hak Teâlâ buyurdu ki: "Ey Adem, bu beş kimsenin hürmeti için kıyamete kadar gelecek olan evladının günahlarının affını isteseydin bu saydığın isimlerin hatırı için af ederdim"
(Muinuddin Muhammed Emin Hirevi "Mearic’ün Nübüvve (Altıparmak Peygamberler Tarihi) S.224)