Ağlar – MERSİYELER

KEMÂLÎ

Ağlar

Muharrem’dir, kamer mahzun, güneş me’yus kan ağlar

Felek sergeşte mebhut, hayrete dalmış cihân ağlar

 

Cefay-ı şah-ı mazluma tahammül etmeyip dağlar

Ezelden gözlerinden ablar olmuş revân ağlar

 

Ne düşmansın behey ibn-i recim, ey sâkiy-i iblis

Senin yaptıklarına düşman-ı insan olan ağlar

 

Medine halkına kıldı veda ol kan-ı ilm-ül gayb

Tutup âfâkı bir efgân, yanar pir ü civân ağlar

 

Nice Günler edip kat-i merâhil akibet bir gün

Erip Kerbubelâ’da cümlesi Hakk’a divân ağlar

 

Bilinmişti ki ol yerler serencâm-ı şehâdettir

Bilinmişti ki ol yerden geçilmez, hânedân ağlar

 

İmâm-ül etkiyâ toplandırıp etbâ-u ahbâbın

Okur bir hutbe bir bir fitneyi eyler beyân ağlar

 

Kuruldu heymey-i ahyâr o gün Kerbubelâ içre

Bu gün Kerbubelâ’da kaldı hâlâ âşıkân ağlar

 

Yazıp bir nâme Reis-ül usât’a söyledi ey kavm

Bu fitne sarsar İslâm’ı, yıkar dini, imân ağlar

 

Hezar şetm ile Sa’d oğlu hem gönderdi bir name

Onu dil söylemez kafir dahi olsa zeban ağlar

 

Hucum etti o mel’unlar Kitabullah’ı imhaya

Sanırsın bir kıyamet koptu toz ağlar, duman ağlar!

 

Kesildi her taraftan su, sabiler gül gibi soldu

Su ağlar, servi ağlar, bahçe ağlar, bağıban ağlar

 

Bozuldu gülşen-i bağ-ı risalet, har ile doldu

Gül ağlar, bülbül ağlar, lale ağlar, erguvan ağlar

 

Hezaran zulm ile yetmiş iki sadık olup kurban

Bu kıssadan kevn-o mekân ağlar

 

Kesildi başları bin cevr ile bir aşık-ı zarın

Kesen mel’unlara lanet edip seyf u sinan ağlar

 

Ali Ekber’le Kâsım can verip cananı buldu

Ali Asğar gibi oklar vuruldu ümmühan ağlar

 

Vefaya Davet etmek, sonra bin türlü cefa etmek

Size ey kavm, sek dersem behaim biguman ağlar

 

Yirmi bin kişi birden ok attı şah-ı mazluma

Bizi atman deyip zalimlere, tir-ü keman ağlar

 

Ok atmak kurret-ül-ayne, değilmi aslını imha

Sebepsiz mi bu gün halâ, hakiki müslüman ağlar

 

Cigergâh-ı Habib-i Kibriyâ’ya ok atan mel’ûn

Cehennemde bugün şeytanla kurmuş âşiyan ağlar

 

Cihanın sahibinden bir içim su kısıtlanmış âh

Fırat ağlar, Murat ağlar, zemin-i âsuman ağlar

 

İmam-ül-muttakiynin, Şimr-i mel’un kesti çün başın

Cehennem kaynayıp, arş sayha etti tevleşan ağlar 

 

Ayak bastı o mel’un, kalb-gâh-ı sırrı Kur’ân’a

Ali-vü Fatıma, Peygamber-i âhir zaman ağlar

 

Haremgâh-ı Habib-i Kibriyâ’ya doldu namahrem

Bizi hep öldürün derler, sabilerle zenân ağlar

 

Çadırdan nâle-vü feryat yükseldi semavata

Melekler sordular n’oldu, dediler teşnegân ağlar

 

Döküldü hûn-i mazlûman yere, yer mâteme girdi

Çöl ağlar, dağlar ağlar, vâdiyyü berrü yaban ağlar

 

O şâhın derdi etmiş insan oğlunu giryân

Bilenler, bilmeyenler hep bu dert ile inan ağlar

 

Gelip birkaç deve çulsuz, yularsız Şimr-i mel’un

Bugün şam’a sefer lazım, bu emri her duyan ağlar

 

Deve uryan, ciğer püryan, yürürler aç susuz sıbyan

Deve ağlar, ceres ağlar, yol ağlar, kârban ağlar

 

Meşakketle develer, kat’ı menzilden kalıp bitâb

Düşüp yollarda mâ’suman, eder âh-u figan ağlar

 

O yollarda, o çöllerde, o ıssız gurbet illerde

Sekine, Zeyneb’in ahvaline, hûr-i cinân ağlar

 

Dikildi niyzeye sultan-ı kevneyn’in ser-i pâki

Çıkıp bir nur olur arş, sayesinde sâyeban ağlar

 

Nihayet bir sabahtı, Şam’a dahil oldular ah Şam

O talihsiz misafirler konuldu hana, hân ağlar

 

Geçip mihrab-ı dine, düşmen-i iyman imâm oldu

Bozuldu vahdet-i İslâm; namaz ağlar, ezan ağlar

 

Atıp zindana Zeynelabidin’i ettiler mahpus

Cefa bitmez, güneş girmez sebâ etmez, vezân ağlar

 

Ezelden ağlarım, aktı dü-çeşmim kanlı yaşınla

Ne hâbım var, ne rahat var, yanan cismimde can ağlar

 

İki göz oldu a’ma, ağlarım ey kurre’t-ül-ayneyn

"Kemâlî" sûz-i derdinle nihan ağlar, ayân ağlar 

                                                                        Kemâlî

 

SEZAİ

Ağla Matemdir
Ey şehid-i Kerbela’ya ağlayan
Ağla, mâtemdir Muharrem’dir bugün
Âteş-i hasretle sine dağlayan
Ağla, mâtemdir Muharrem’dir bugün
İnle mâtemdir Muharrem’dir bugün

Sinede, serde gerek dağ, dağ ola
Kanlı yaşlar didede ırmak ola
Ger dilersen menzilin uçmak ola
Ağla, mâtemdir Muharrem’dir bugün
İnle mâtemdir Muharrem’dir bugün

Gece gündüz ey Muhammet ümmeti
Edelim cân-ı Yezid’e lâneti
İster isen irgüre hak rahmeti
Ağla, mâtemdir Muharrem’dir bugün
İnle, mâtemdir Muharrem’dir bugün

Kimdir o şah-ı şehid-i Kerbelâ
Nûru çeşmi Murtezâ, Âl-i Abâ
Cedd-i pakidir Muhammet Mustafâ
Ağla, mâtemdir Muharrem’dir bugün
İnle, mâtemdir Muharrem’dir bugün

Her seher sanma şafaklar şebnemi
Anda kan ağlar melekler ol demi
Âlemi tuttu Hüseyn’in mâtemi
Ağla, mâtemdir Muharrem’dir bugün
İnle, mâtemdir Muharrem’dir bugün

Çâr yâr ile Muhammed ey saîd
Oldular tesmim-i zehirle şehît
Kıydılar rahmetmeyip bunca anîd
Ağla, mâtemdir Muharrem’dir bugün
İnle, mâtemdir Muharrem’dir bugün

Ey “Sezâî” bilmiş ol Şâh-ı Hüseyn
Cümleye sevmektir anı farz-ı ayn
Hem muhabbette beraberdir Hasan
Ağla, mâtemdir Muharrem’dir bugün
İnle, mâtemdir Muharrem’dir bugün

 

Sultan Abdülaziz

KERBELA’YA AĞIT

Kudretil Ayini Resuli şahı servere
Katil kastiyle cem oldular bir yere
Nasılda layık gördüler cismi paki hançere
Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare

Biat vacip iken iman etmedi ol layın
Kurdular dini fesadı oldular dini hayın
Hüseyne kast fitneyi hayasız bi’ din
Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare

İncittiler evladı resulu hakkında kulu
Vermediler Kerbela’da mazluma bir kadre su
Ey hayasız zalim, senin yüzüne pu
Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare

Hüseyn’in katlinin hiç kalırmı yanına
Şimir melun hançer çaldı ol şahın gerdanına
Ey münafık nasıl girdin şah Hüseyin kanına
Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare

Kuranı din İslamı meta gibi sattılar
Ehlibeyt’i üryan büryan Şam’a esir ettiler
İnsanığa reva olmaz böyle bir iş tuttular
Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare

Ey müslümanlar dinlediniz feryat figan ettiniz
Dini İslam olmuşuz resula iman ettiniz
Ya buna nasıl dayansın Sultan Halife Abdul Aziz
Ümmet olmak böylemidir Hz. Peygambere
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nuri çeşmi haydare

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*