Alevi açılımı: Madımak’ı kurcalamayın

Alevi açılımı: Madımak’ı kurcalamayın

 7. Alevi Çalıştayı’ndan sonra açıklama yapan Bakan Çelik, Madımak’ı kurcalamayın dedi. Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı taleplerini duymazdan gelen AKP’nin, Alevi Çalıştayları yaparak 80 yıllık sorunlara köklü çözümler getirme iddiası da boş çıktı. 7. Alevi Çalıştayı’ndan sonra açıklama yapan Bakan Çelik, Madımak’ı kurcalamayın dedi.

AKP Hükümeti’nin Alevilerin sorunlarına çözüm getirme iddiasıyla düzenlediği Alevi Çalıştaylarının 7’ncisi Kızılcahamam’da yapılıyor. Son çalıştayın dün yapılan oturumunda, 35 kişinin diri diri yakıldığı Sivas Katliamı ile Madımak Oteli’nin müze yapılaması talepleri gündem maddesi olarak tartışıldı. Oturumun ikinci gününde tartışılan konular hakkında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Alevi Açılımından sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik, Madımak Oteli’nin müze, anıt, kültür merkezi, ya da park olarak değerlendirilmesi gibi farklı görüşler ortaya atıldığını belirtti.

Bakan Çelik’in, Sivas Katliamı ile ilgili değerlendirmesi Alevi açılımı hakkında ipuçları verdi. Sivas katliamının kurcalanmaması gerektiğini savunan Çelik, ne Sünnilerin ne Alevilerin olayda direkt dahli olmadığı, olayın bir provokasyon olduğu, olayı artık çok da kurcalamaya gerek olmadığı konusunda ortak bir görüş oluştuğunu ileri sürdü. Bakan Çelik, Madımak Oteli’nin yeniden dizayn edileceğini de belirtti. Bakan Çelik’in bu açıklamaları Alevilerin yıllardır yürüttüğü Madımak’ın müze yapılması talebinin karşılanmayacağı olarak yorumlandı.

Devlet Bakanı Faruk Çelik ve ekibi bugün gerçekleştirilecek son oturumdan sonra bir rapor hazırlayarak Başbakan Tayyip Erdoğan’a sunacak. Demokratik Alevi Hareketi’nin yıllardır yürüttüğü ve eşit yurttaşlık hakkı olarak özetlenen taleplerin karşılanıp karşılanmayacağı Erdoğan raporu inceledikten sonra belli olacak.

Demokratik Alevi Hareketi, 8 Kasım 2008 Ankara’da ve 9 Kasım 2009 İstanbul’da yüzbinlerin katılımıyla mitingler düzenlemişti. Aleviler hükümetten, zorunlu din derslerinin kaldırılması, Diyanetin dağıtılması, Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi ve Madımak Oteli’nin utanç müzesi yapılması gibi bir dizi temel talepte bulunmuştu.

CEMEVLERİNE HUKUKİ STATÜ

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, "Cemevlerine hukuki bir statü tanınması konusu, toplantıdan oy birliği ile çıkacak konular arasında yer alıyor" dedi.

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) başta olmak üzere, Alevi örgütlerinin protesto ederek katılmadığı, Kızılcahamamda düzenlenen 7. Alevi Çalıştayında Diyanet İşleri Başkanlığı ve cemevlerinin konumu, Alevi inanç önderleri, zorunlu din eğitimi konuları ele alınıyor.

Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, çalıştayın ilk günü bazı katılımcıların "Boşuna mı geldik? Burada boş sözler mi dinlemek zorunda kalacağız?" yönünde kaygıları olduğunu ancak üç günlük çalışma sonunda Türkiyede bir çok ezberin bozulabilme ihtimalinin olabileceğinin görüldüğünü söyledi. Gündemde yer almayan Alevilere genel bütçeden pay ayrılması konusunun da tartışıldığını ve ittifaka doğru gidildiğini dile getiren Doğan, bu konunun gündeme alınmasının eski Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç tarafından önerildiğini anlattı. Çalıştayda din öğretmenlerinin ehil şekilde yetiştirilmesi konusunda da oy birliği sağlandığını belirten Doğan, "Cemevlerine hukuki bir statü tanınması konusu da toplantıdan oy birliği ile çıkacak konular arasında yer alıyor" dedi. Doğan, çalıştayın Alevi-Sünni meselesini "mesele" olmaktan çıkararak birbirlerini zenginleştirebilecekleri bir konu olarak algılama umudu doğurduğunu kaydetti.

"MÜNFERİT SESLER ÇIKSA DA… "

Dünya Ehl-i Beyt Başkanı Fermani Altun, çalıştayda verilen arada gazetecilerin sorularını yanıtlarken, yüzyıllardır sorunlarının çözümünü bekleyen Alevi toplumunun devlet tarafından dinlenilmesinin kendilerinde "heyecan ve umut" yarattığını söyledi. Cemevlerinin yasal statüye kavuşması, Alevilerin inanç önderlerini yetiştirmesi, Alevilik konusunda araştırma yapan enstitülerin açılması, Diyanet İşleri Başkanlığının tüm inanç kesimlerini içine alacak şekilde konseye dönüştürülmesi ve özerkleştirilmesi konusundaki görüşlerini dile getirdiklerini belirten Altun, bu konularda önemli ölçüde görüş birliği sağlandığını ifade etti. Altun, "Bu toplantıda Diyanet İşleri Başkanlığı temsilcileri, bizden daha ileri düzeyde bu konuların çözümlenmesiyle ilgili görüşlerini ifade etti. Bu çok sevindirici bir olay" diye konuştu. "Türkiye tarihinde ilk kez böyle toplumsal bir mutabakat sağlandığına" işaret eden Altun, "Alevi sorunlarının çözümünde hiç bir sorunun kalmadığını, münferit sesler çıksa da bunların sonucu değiştirmeyeceğini" kaydetti.

"TÜRKİYE, DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ BU YAPISIYLA AB’YE GİREMEZ"

Gazeteci yazar Oral Çalışlar, çalıştayın "devletin Aleviliği resmi olarak tanıdığının göstergesi olduğunu" söyledi. Gündemdeki konuların bir çoğunda ittifak sağlandığını belirten Çalışlar, bunlardan birinin de zorunlu din dersleri olduğunu bildirdi. "Zorunlu din dersleri devam edecekse içeriğinin bilimsel olması, tüm din ve mezheplere eşit uzaklıkta bulunması konusunda görüş birliğine varıldığını" anlatan Çalışlar, "Vatandaşlar, kendi inancı doğrultusunda bir eğitim istiyorlarsa örneğin sure ezberletmek ya da semah öğretmek bu başvuru şeklinde olmalı. Devlet bu insanlara hizmet vermeli, şeklinde konsensüs oluştu diyebiliriz" diye konuştu. Diyanetin bu haliyle demokratik bir ülkeye uygun bir statüde olmadığı, siyasetin ve devletin egemenliğinden çıkarılması gerektiği fikrinin çalıştaya hakim olduğunu belirten Çalışlar, eski Diyanet İşleri Başkanı Altıkulaçın "Türkiye, Diyanet İşleri Başkanlığının bu yapısıyla AB’ye giremez" şeklinde bir değerlendirmede bulunduğunu aktardı. Cemevlerinin Alevi toplumu tarafından fiilen bir ibadet merkezi olarak faaliyetini yürüttüğü konusunda katılımcıların görüş birliğine vardığını söyleyen Çalışlar, buna en iyi statünün nasıl bulunacağı konusunun da öğleden sonra görüşüleceğini kaydetti.

"BU ÇALIŞMAYLA İLGİLİ DEDİKODULAR DA DUYACAĞIZ"

Sanatçı Arif Sağ ise bin yılda oluşturulan birikimin üç günde aşılmasının zor olduğunu dile getirerek "Ancak üç günde bin yıllık birikimin yanlışlığı anlaşıldı. 800 yıldır Anadoluda yaşayan bu topluluğa baskı uygulandı, hakları verilmedi. Onlar bir inanç boyutunun içinde görülmedi diye bir kanaat doğdu. Ben bunu barışın işareti olarak algılıyorum" değerlendirmesinde bulundu. Bu sürecin Alevileri ve Sünnileri rahatlattığını dile getiren Sağ, çalıştayların devam etmesi yönünde bir görüş oluştuğunu bildirdi. "Bu çalışmayla ilgili dedikodular da duyacağız. Olanlar olmayanları, olmayanlar olanları karalayacak. Bunları dikkate almamak, ciddiye almamak lazım" diyen Sağ, "yarınki resmi durumun" dikkate alınması gerektiğini söyledi. Sağ, "cemevlerinin kapısına cemevi ismi rahatlıkla yazılacaksa zorunlu din dersleri yerine seçmeli din dersleri başlayacaksa sürecin başarılı olduğunu ve Alevilerin çeşitli kazanımlar elde ettiğinin söyleneceğini" kaydetti. Arif Sağ, "Şu anda gelinen nokta, yarınlara umutla bakılacak bir nokta. İşi sıkı tutarsak her iki toplumun menfaatine sonuçlar çıkacak" dedi.

Kaynak: www.ntvturk.com

 

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*