BÖRTÜ BÖCEK AŞKINA BİRKAÇ CÜMLE

Alevilik- Bektaşiliğin geneli, Vahdet-i Mevcut'/var olan bütün varlık alemi ve özü de Vahdet-i Vücut/var olan bütün varlık aleminin "Bir"de (bir vücutta) toplanması üzerinedir. Bizim yolumuz; merkezine araştıranın kendisi olan insan konularak bunu bilmek, anlamak, sırrına ermek temeline kurulmuştur.

Dört ana unsurdan (ateş-su-hava-toprak) meydana gelen varlık alemi; madenler-bitkiler-hayvanlar aşamasından geçtikten sonra, insan olarak ta dört (şeriat-tarikat-marifet-hakikat) aşamadan geçerek, amaçlanmış insan olan İnsan-ı Kâmil mertebesine erer ve gerçek anlamda insan (Adem) olur. Zira Erenlerden Kaygusuz Abdal Sultan Şu Adem dedikleri el ayakla baş değil/ Adem manaya derler surat ile kaş değil/ Gerçi et ve deridir cümlenin serveridir/ Hakk'ın kudret sırrıdır gayre bakmak hoş değil sözleri ile gerçek insanın olgun insan olduğunu anlatmaktadır. Buradan bizim anladığımız maddenin aslının dışına göre olmadığı, hepsinin "Bir" de toplandığı özünde olduğudur. Bazı hallerde öz kendisini açıkça dışa vurmuştur ki, hakikat yolcusu bunları sezerek ders alsın!

Erenlerim, varlık aleminde zahir gözümüze de hitap eden, dış görünüşü ile de mutlaka çok hoşumuza giden, zaman zaman kendilerine hayran kaldığımız, eksikliği kendimizde görünce de ders aldığımız mahlukat çoktur. Bunların içerisinde hiç şüphesiz börtü böcek te vardır. Hele bunlardan karınca, arı ve ipek böceği Alevi-Bektaşi inancında derinlemesine konu olmuşlardır.

Karınca, Kur'an-ı Kerim'in surelerinden birine (27. NEML SURESİ) ismini verdiği gibi, maddi ve manevi (bütün mahlukatın dilini konuşabilmesi gibi) birçok değerlerin sahibi olan Kral Peygamber Hz. Süleyman'a ögüt vermesi ile bütün islam aleminde bilinmektedir.

Gözüm yaşı dinmez sevda sarınca
Doldur saki gönül aşka erince
Süleyman'a ögüt veren karınca
Gelir gider uğru bir meyhanedir
                                   Budak Ali

Bununla birlikte Hz. Süleyman'ın karıncalar ile ilgili birçok hikayesi vardır. Bunların her biri insana yine birçok unsuru anlatarak (akıllı-çaliskan-alçak gönüllü olması gibi) yol gösterici niteliğindedir.

Bir başka böcek olan arının da inancımızda ki yeri önemlidir. Çaliskanligi kadar temizliği ile de tanındığı gibi, yaratıcılığı ve yarattığı nesnenin (bal) en şifalı besin maddesi olması, bu sırrı var olduğu andan beri koruması ona da kudretli olma özelligini vermiştir.

Üçüncüsü olarak ipek böceğidir. O da temizliği, çaliskanligi ve yaratıcılığında ki güzelliği ile kutsal bilinmektedir. Kendisini gizlediği kozasından, adeta öldükten sonra tekrar binbir rengi ile canlanarak insanı kendine hayran bırakması kudretinin bir başka özelligidir.

Bu üç böcek te bizim inancımızda temizliğin, akıllılığın, hikmetin ve güzelliğin sembolüdürler. "Hal"ları, yüzyıllarca erenlerimiz, ulularımız tarafından şiirlerinde, sözlerinde anlatılarak semboller olarak işlendiği gibi bir çok lejendelere konu olmuşlardır. Yolumuzda marifet kapısına/ arifliğe nisbet edilerek, hakikat sırrına sahip olan kutsal varlıklar olarak bilinirler.

Kendisi de doğanın bir parçası olan insan, bu güne kadar hep doğayı/ doğada ki varlıkları örnek alarak kendisini geliştirmiştir. Bunun bundan böyle de bu şekilde devam edeceği kesindir. Herşeyi bildiğimizi sandığımız halde doğadan ögrenecek daha o kadar çok değerimiz var ki! Kendimizi zor durumda bırakarak yok etmek yerine, varlığımızı devam ettirebilmemiz için, ögreticimize verebileceğimiz en büyük değeri vermemiz zorunludur. Her varlık bir diğerinin öncesi veya devamı olduğundan/ tamamladığından, susuz nehir olamayacağı gibi, annesiz ve babasız çocuk ta olmaz.

Son olarak

Gerçeği Bulmayı Dilersen Eğer
Gerçeği bulmayı dilersen eğer
Ezelden ebede koşan haldadır
Erenler yolundan gidersen eğer
Kırkların Sultanı Selmân Pâk'tadır

Böceği hor görme sırr-ı hakikat
İpeğe bürünür nur-u Muhammed
Beneği binbirdir hulk-u mevcudat
Dostların Mihmanı Merdân Şah'tadır

Arıda marifet çoktur bilirsen
Hakikat ilmini süzer seçersen
Peteğin gizine birgün erersen
Dertlerin Dermanı Yârân Bal'dadır

Budak Ali'yim gözlerim yaş doldu
Muhammed gönlüm cuş ile hoş oldu
Hakk bizde Can imiş Cibril baş oldu
Canların Cânânı Yezdân Aşk'tadır

Aşk-ı Muhabbetimizle
fakir Ali Kaykı

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*