Yolumuz gözlenir karşi dağlara
Mürşid-i Kamile mihman olmaya
Erenler bağında güller dermeye
Şah Kızıldeli’ye varasım gelir
Bağında bahçende açınca gülüm
Sevdanda tutuşur köz olur külüm
Sığmayıp bendine taşinca gönlüm
Damlanda deryanda coşasım gelir
Akıyor yaşlarım sellere döndü
Yakıyor hasretin bağrımı deldi
Şu ömrüm geldi de geçiyor sanki
Zamanın tez eyle himmetin gelir
Ayrılık ne zormuş aşik olana
Sürerek gelsem de yüzüm turaba
Cefalar vefadır garip canıma
Uğruna ser verip ölesim gelir
Dilimde besmele özümde sensin
Dinimde imanım önümde yolsun
Nerede arasam orada varsın
Kıblemi yönüne dönesim gelir
Budak Ali’nim yanmışım özümden
Hiç kötülük geçmez deli gönlümden
Bilmem ki ne kaldı geri ömrümden
Tabuta koysalar göresim gelir…
Aleviyol, 15.12.2003
Kültür & Sanat