*KURBAN GELENEKLERİMİZ.
Refik Engin
“ Her ümmete bir kurban kesecek yer yaptık ki Ulu Çalab’ın azık diye size verdiği dört ayaklı davarlar orada tığlansınlar,sizin tapacağınız tek Tanrı’dır.Hepiniz ona teslim olun, ona boyun veriniz,muştala öz yürekli alçak gönüllüleri.
Hacc Suresi ayet.34.Bedri Noyan (DEDEBABA) Türkçe Nanzum Kuran.
TÜRKLERİN İslamiyetten evvelde Kurban gelenekleri vardır.Bu gün yapılanların tamamı bu kurbanlardır.Sadece adları ve bazı uygulamaları değişmiştir.
“ Türkler müslümanlığı kabul ettikten sonra , kurban âdetlerinde de değişmeler olmuştur.Buna ramen eski itikatların izleri tamamen silinmemiştir.Hele, kızılbaş Türkmenlerde ve kısmen Bektaşilerde bu hatıralar daha canlı kalmıştır.” ( 1 )
Kurban konusu bir uluslarda ve dinlerde vardır.Önceki dinlerde kurbanı ilahlarların kızgınlığını yatıştırmak işlenmiş suçların yükünden kurtulmak nedenleriyle tığlarlardı. İslamda ise kurban tığlamak işin dış yüzüdür.Aslında o insanın gerçek bildiği yolda bütün yarar ve isteklerini malını canını feda ya hazır olduğunu anlatır.
Bektaşilerdede diğer mistik kuruluşlardada nasip almak yola girmek kurban tığlamakla başlar ve burada asıl kurban yola giren kişidir.Bu nedenle filan gün kurban olduk denir.Esas bir amaç inançla bağlanıp teslim olmak ve her şeyi bu yolda kılmaktır. Ayetin devamında da Tek Tanrı ya bağlanmak (Vahdaniyyet) konusu vardır ki amaç budur.Tek Tanrı ya bağlanmak sonunda Hak ile Hakk olmak Mir’aca erip Hak Cemaline kavuşmaktır.
Yine Bektaşilikte ikrar verme töreninde Hakk’ın ardası sayılan Mürşit katında varışa Miraç görmek denilişi bu nedenlerdir. Bedri Noyan (DEDEBABA) Manzum Kur’an daki açıklamalarından alınmıştır.Syf.337
Kurbanın geleneklerimiz içinde yeri ve önemi büyüktür. Kurbanlar ulu orta bir yerde kesilmez.Kesilecek kurbanın kanı kesimden evvel açılan bir çukura akıtılır. Sonra güzelce kapatılır.Kurban kesilecek yer gezinti yerlerin
den uzak bir köşede kesilir.Kesimden evvel anneye göre kurbanlar tekbirlenir.Tekbirleme işlemi yapılacağı zaman hane sahibi bir kaç sofra olacak şekilde yakınlarını çağırır.
Bu bazen kurbanın durumuna göre tüm köy erkeklerinin gelmesi ile de olabiliyor.Tekbirlemeye erkekler katılmaktadır. Mürşit veya bir Derviş tarafından çerağ uyandırılır. Ananemize göre kesilecek kurban tekbirlemeden evvel tuz yalatılıp su tutulur.Ancak bundan sonra tekbirleme yapılır.Tekbirleme işlemini Mürşit veya Dervişin görevlendireceği her hangi bir kişi yapabilir.Tekbirleme işlemine önce sağ ayağından başlanır.Önce eller ıslatılıp hayvanın yüzü ve kulak boynuz yanları ellinin tersi ile mest edilir.
Getirilen kaptaki su ile el ıslatılarak topuktan aşağıya sıvazlıyarak yapılır.aynı şekilde sol ayak ta yapılır.Diğer ayaklara da aynı şekilde uygulanır.Hiç bir zaman abdest aldırmada el aşağıdan yukarıya değil yukardan aşağıya yapılır.
Ayaklardan sırta geçilir.Sırtıda üç defa sıvazlanır.Abdest aldırmada her uygulama üç defa yapılır. Son defa kuyruğunun altına bir avuç su serpilirç.Hayvana son olarak su tutulur.Mürşit dua yapar tekbirler getirilir.Tekbirlenen hayvan bekletilmez hemen kesilir.
Kurban tekbir getirilirken sağ ayağı kurbanı getirenlerin biri tarafından kaldırlır.Bu kurbanı kesecek kişi olabildiği gibi kurban sahibi de olabiliyor.
Kurban kesiminden evvel mutlaka bir horoz kesimi yapılmaktadır. Aynı uygulamanın sünnet yapılırkende yapılması düşündürücüdür.Kurban getirilirken ve götürülürken kötü muamele yapılmaz.
Kurbanları kesenler genellikle tarikat kökenlilerde kurbancı Dervişleri ve Kurbancı Dedeleridir.Yanlarında yardımcıları vardır.Kurbancılar genellikle kurbanları bağlamadan keserler. Mutlaka sağ arka ayağını kesim esnasında serbest bırakırlar.Kurban kesilirken kıbleye döndürülür.Son defa su tutulur.Tekbir uygulaması Amucaların her iki tarikatında benzerlik göstermektedir.Tekbir öncesi Baba veya Derviş
Bismi Şah Allah Allah
KURBANI HALİL DELİLİ CEBRAİL FEDA İSMAİL TEKBİRE TEKBİR
ALLAHÜ EKBER ALLAHÜ EKBER LAHİ LAHE İLLALLAH ALLAHÜ
EKBER ALLAHÜ EKBER VE LİLLAHİ İLHAMD (4 defa okunur).
Burada bulunan Derviş veya Baba dua yapar.
Bismi Şah Allah Allah
Kurban sahiblerinin kurbanları kabul makbul ola ,gönül muratları hasıl ola,Hak muhammed Ali Hazreti Pir ,Balım Sultan yardımcıları gözcüleri bekçileri ola,Allah Erenlerim görünmiyen bilinmiyen kazalardan ,kuru iftiralardan muhafaza eyleye,Hanelerini şen mahmur olaKorktukları yerlere uğratmayıp umduklarına nail eyleye nuri nebi keremi Ali Pirirmiz Hacı Bektaşi Veli demine devranına yoluna erkanına Hü Doost.
Bu kurban duası Halife Halil Tiryaki Babadan yazılmıştır.
ŞEYH BEDREDDİNİ ERKANINDA KURBAN TEKBİRLEME .
Şeyh Bedreddinilerd ki kurban tekbirleme ile Bektaşilerdeki kurban tekbirleme arasında fazla bir fark olmamakla bazı farklılıklar vardır.
Önce Kurbana su gösterilir.Baba ve dede kurban tekbirinden evve şu duayı okur.Bu aynı zamanda erkanlarında çırak uyarmadada okunmaktadır.
Bismillahirrahmanirrahim
İnna fetânâ leke fethan mubinan liyak ferlek Allahü mateat deme sırrı evliya ve embiya hanedan Muhammed Ali ervahi musahi Şahı Bedreddin elinden hüdaya tekbir edelim.
BER CEMAL-İ MUHAMMED KEMALİ İMAM HASAN İMAM HUSEYN ALİ RA BÜLEND-E SALAVAT, ALLAHÜMME SALL-İ ALA SEYYİDİNA MUHAMMED-İN AL-İ MUHAMMED. Ve fatiha okunur.
Allah Allah
Canların kurbanları kabul ola, muratları hasıl ola, bu kurbanlar İsmail’e inen koç kurbanın yerini tutmuş ola, tümünce sebabı ola, huzuru mahşerde altlarında Düldülle ri ola ,sıraat köprüsünü geçirmiye kısmet nasip eyleye
Bu kurban etkbirleme ve duası Kısmet Aktaş Babadan yazılmıştır.
Amuca Kabilesi Kurban geleneklerinden sadece EKİM KURBANI ve OTMAN BABA kurbanı untulmuştur.Otman Baba Kurbanını Seyyit Ali sultan’a bağlı Kızıldeli Bektaşileride hala uygulamaktadırlar. Bu gün hala bazı köylerimizde şu kurbanlar gelenekleri yapılmaktadır.
AMUCA KABİLESİNİN 93 göçüne kadar her ilk baharda OTMAN BABA ya hayırlı yağmurlar yağması için kurbanlar kesip tığlanmak imiş.Savaşlar ve ekonomik çöküntü yıllarında oluşan göçler bu geleneği unutturmuştur.Yinede bazı köylerimizde Otman baba ya kurban kesilip muhabbetler açılmaktadır.
Kırklarelinin DeveÇatağı köyünda Çeşmekolu Kızılcıkdere yolu üzerinde bir Otman Baba nazarlaması vardır.Her yıl Otman Baba ya bu köyde Bektaşiliğe devam edenlerimiz Derviş Ali Açıl’ ın evinde toplanarak kurbanlar tığlayıp muhabbet açıyorlar.
1.Orak Kurbanı,2.Girdi Perşembe Kurbanı,3.Çıktı Perşembe Kurbanı, 4.Kadın Kurbanı,5.Asker Kurbanı,6.Evliya ve yatır Kurbanları 7.Nasip Kurbanı, 8.Bayramlar da kesilen kurbanlar, 9.Geleneksel TOPÇU BABA ve GÜL BABA Kurbanları,10.Vefat edenin ardından kesilen kurbanlar. Ayrıca ev temeline ve yeni alınan traktör ve taksi gibi eşyaya kesilen kurbanlar,vardır.Kurban geleneğinin geçmişimiz deki uzantıları aşağıdaki örneklerden daha iyi anlaşılacaktır.
“ Yere kurban kesme ve kış mevsiminde korku ile kutlama ve su serperek kötü ruhlardan temizlenme gibi adetleri yaparlardı. “(2).
“Yılın beş ve sekizinci aylarında ruhlara kurban sunmak için toplanılırdı.” (3).
Yukarda kısa olarak belirtilen eski Türk kurban geleneklerinin kaybolmuş olduğunu söylemek yanlış olur. Hiç bir köklü gelenek kendiliğinden kaybol mamaktadır.Var oluşlarıda bir nedene bir kökene dayanması gerekmektedir.Bu idda mıza örnek 5 ve 8 ci aylarda girdi ve çıktı Perşembe kurbanlarının yapılması bazı uygulamanında aynen yapılması bunun ispatıdır.Açıklamalarda daha iyi anlaşılacaktır.
Kurban üzerine yazılmış bir nefesi yazıyoruz.
Akıl ermez yaradanın sırrına
Muhammed Aliye indi bu kurban
Kurban olayım kudretin nuruna
Hasan Hüseyin’e indi bu kurban
Ol zaman Zeynel’in destinde idim
Muhammed Bakır’ın dostunda idim
Cafer-i Sadık’ın postunda idim
Musa Kazım Rıza ya indi bu kurban
Muhammed Taki’nin nurunda idim
Aliyyul Naki’nin sırrında idim
Hasanül askerin darında idim
Muhammed Mehdi ye indi bu kurban
Aslı Şahı Merdan güruhu naci
Hakikata bağlı bu yolun ucu
Senede bir kurban talibin borcu
Muhammed Mustafa ya indi bu kurban
Tarikattan Hakikata geçenler
Cenneti alaya hülle serenler
Muhammed Ali’nin yüzün görenler
Erenler aşkına indi bu kurban
ŞAH HATAYI’m der bilirmi her can
Kurbanın üstüne yürüdü erkan
Tırnağı tesbihtir kanıda mercan
Oniki İmama indi bu kurban
1.GİRDİ PEŞEMBE KURBANI.
Hıdırelleze 3 perşembe kalınca yapılmaktadır.Yetişen ekinlerin yeşilini gösteren Yaradana bir şükran ifadesi için kesilmektedir.tüm köylerimizde kesilecek kurbanlar için belli bir miktar para kurban kesiminden bir gün evvel bir kişi tarafından toplanır.Bu paraya GROMA adı verilmektedir.
Toplanan para herkezden eşit miktarda alınmaktadır.Bazen adağı olanların adak kurbanlarını bu günde kesilmek için verdikleri de olmaktadır.Kurbanlar köylerimizde KURBANCI lar tarafından pişirilmektedir.Bektaşiliğe ve Bedreddiniliğe devam eden köylerimizde kurbanları KURBANCI DERVİŞLERİ ve KURBANCI DEDELERİ pişirmektedir.Kurbanlar belli yerlerde pişirilir.Bazı köylerimizdeköyün ileri gelenlerin evlerinde Mürşitlerin, Dervişlerin,Dedelerin hatta Muhtarların evlerin de pişirlmektedir.Kurbanlar pişirildiği zaman her mahalle den belli kişiler kurban kabı alarak dağıtacağı hane sayısına göre pay alır ve dağıtır. Bazı köylerimizde ise belli haneler bir yere toplanarak evlerinden getirdikleri hazırlıkları ile çoluk çocuk kurban yeme yapıyorlar.Küçük kız ve erkek çocukları bu gün de birbirlerini ıslatır şakalar yaparlar.Bu şaka yapılan ve ıslatılanlar ANASININ İLKİ (ilk doğan bebeği) sonuncusu ve köyde tek isimliler ıslatılırdı.günümüzde yeni nesiller tarafından bilinmediği için uygulanmamaktadır.
Zaten hanelerimizde çocuk sayısı genellikle iki olduğun dan ayrıca yeni isimler nedeni ile tek isimli olanlarıda hesaba katarsak bu gün uygulansa ıslanmıyan kız ve erkek çocuğu pek kalmıyacaktır.
Kurban geleneklerini tanıtımı yaparken Eski Türklerin Su serperek ruhlardan korunma yaptığını yazmıştık.Bu uygulama günümüze kadar amacı ve inancından uzaklaşarak uygulandığı halde nedeni bilinmiyen sadece görenekten dolayı yapıla gelmiştir.Bu günde hiç kimse kurbanlar kesilene kadar işe gitmez.Acil olmadıkça o gün işe gidilmez.Adında anlaşılacağı gibi PERŞEMBE günü kesilmektedir. Bir çok kurban geleneğimi zin perşembe günü yapılamsı bu konun uzmanlarınca araştırılıp çıkarılması gerekmektedir.
Girdi perşembeden başlıyarak ,perşembe günleri eskiden çamaşır yıkan mazmış.Mecburiyet durumlarında gözden uzak yerlere asılarak kurala uymıya çalışılırmış. yine bu günde Ava gidilmez ,makas ile iş görülmez,evlerde sıva yapılmazmış. Bu tür işler daha evvelden yapılır veya sonraya bırakılırmış.
Bu gün böyle uygulamaların pek yapılmadığı gibi yeni nesillerin bilgiside yoktur.Türklerin İslamiyet evveli kurban gelenekleri din değişikliği ile sadece isim değiştirmiştir. Allah adına kesilmiye başlanmıştır.Toplumların birlik ve beraberlik inanç yönünden bir uygulama olması dolayısıyla yararlı olmaktadır.Girdi pereşembe kurbanından bir hafta sonra genellikle çiğdemler gezdirilirmiş.
2.ÇIKTI PERŞEMBE KURBANI.
Hıdırellezi dört perşembe geçtiği zaman yapılmaktadır. Bizlere yeşili gösteren Yarada na ekinlerimizin boy attığınıda gösterdi diye şükranlarını belirtmek amacıyla kesilmek tedir.YEŞİL PERŞEMBE olarak bilinir.Girdi Perşembe kurbanı ile Çıktı Perşembe Kurbanı arasında 7 Perşembe sayılır.Nedenini sorduğumuzda bilmediklerini söylüyorlar. Elimizde bu konu ile yazılı bir belge olmadığından sözlü kayıtlarda amacı tam olarak belirliyemediğinden açıklıyamıyoruz. Davarların yaylalara çıkma günü de bu günlerde oluyormuş.
Hıdır elleze bir ay kala kurbanlar kesilerek çıkılıyormuş. Bu geleneğimiz ortaasya kültürünün devamı olarak günümüz de yeşil perşembeye dönüştüğünü sanıyoruz.
Bu tür geleneklerin neden ve niçin hangi amaçla yapıldığını bilenlerde azalmaktadır.Bilgi verenlerinde konu ile ilgili bilgilerin gayet basit ve detaylara inmeden bilinmesi bu tür konularla ilgilenelere birşeyler verememektedir.
Yanlız hemen hemen her yaşlımızın söylediği söz” Böyle gördük böyle inandık devam ettirmiye çalışıyoruz diyorlar. Girdi perşembe kurbanınındaki para toplama ve evlere dağıtma veya kurban yeme aynen uygulnmak tadır.Kurbanlar kesileceği hanede tekbirlenir ehli kişilerce kesilip pişirilir.Eskiden bu tür kurbanların tekbirlenmesi ve kesilmesi en yakın tekke de kesildiği söylenmektedir. Yine acil işi olmadıkça kurban kesilene kadar mümkünse o gün pek işe gidilmez.Kurban dağıtımı esnasında köye gelen herhangi bir kişi veya konar göçer dahi olsa hesaba katılarak onlarada pay ayrılır.ayrıca kalabalık misafi ri olan hanelere ayrıca fazla pay verilir.
Kurban kesildiği günler eskiden kadınlar ve kızlar işe gidilmediğinden fırsat bilerek köyün belli bir yerine toplanarak oyunlar oynar eylenirlermilş.Bu gün bu uygulama yapılmamaktadır.Çıktı perşembe kurbanı buğdayların başağa kalktığı zamandır.Hala uygulanan geleneklerimizdendir.
3.ORAK KURBANI.
Adında anlaşılacağı gibi orak ayında kesilen kurbanlarımızdandır.Geleneğimiz kurbanı “ kaz kes ama tez kes “ diye buyurmuştur.Diğer kurbanlarımıza nazaran bu kurbanımız cumartesi günü kesilmektedir.Girdi ve çıktı perşembe kurbanla rındaki gibi para toplanılması ve yenilmesi aynen uygulanır. Bu geleneğimiz her ne kadar Ortaasya kökenli geleneklere dayanıyorsada Amucalarda başlanılması olayı yakın zaman içinde denilmektedir.Aslında unutulan veya unutulmıya yüz tutan geleneğimizin zamanın ileri görüşlü inançlı kişilerin ce yeniden uygulama ya konulmasıdır.
Kesin olarak bilinmemekle birlikte günümüzde tahmin edilen yılı ile 1850 yılla rı başlarında Havyalı burgaz ın Belören diğer adı ile Belveren köyünde DELİ MEHMET isminde biri tarafından başlatıldığı söylenmektedir.Hali vakti iyi olan bu kişi o yılın da bereketli olması dolayısıyla tüm civar köylerede haber salarak kurban kesip tığlıyacağını söylüyor.O zaman tüm kabile ŞEYH BEDREDDİN tarikatına devam etmekte imiş.O gün den sonra tüm Amucalarda her orak başında orak kurbanı kesilir olmuş.Bu geleneğimiz bu vesile ile yeniden can
landırılmıştır.Çünkü o devrin şartlarında bir şeyi millete kabul ettirmek kolay değilmilş.Bu gün tüm Amuca kabilesinde yeşilinden sonra başağını da gördüğü için kesilen kurbanlardan sonra hasat zamanıda orak kurbanı kesilmektedir.
Yaradana kulları tarafından şükran ifadesi olarak kesilmektedir.Evlere dağıtım ve yeme diğer kurbanlarla aynıdır. Kişileri bir vesile ile toplaması kaynaştırması açısındanda yararlı olmaktadır.
Kaynak kişi.Şevket Gürses. Kılavuzlu/Tekirdağ.1947.İlkokul.
4.EKİM KURBANI.
Bu kurban geleneğimiz daha evelden Amuca köylerinde yapılıp yapılmadığını tespit edemedik.Yakın zamana kadar yapılan bu geleneğimizin niçin terk edil diğini bilemiyoruz.Yanlız yakın zamana kadar Babaeski ilçesinin Osmaniye köyü
müzde bu geleneğin yapıldığı söyleniyor.Bu kurban geleneğinin kalkmasına ne den olarak sünnileşme yolunda iken bazı bilir bilmez kişilerin halka günah korkusu yaymaları ve eski gele neklerimizin yanlış olduğunu idda etmelerinin
yol açtığı söylenmektedir.Yapıldığı yıllarda 3-4 adet kurban kesilir pişirildikten sonra köyün belli kesimlerinde bölünerek dağıtılırmış.Bu bölgelerde herkez
daha evvel evinde hazırladığı bazı yeyecek ve içecekleri de yanında getirir miş.Bu getirilen yeyecekler orada bulunanlar ilke paylaşılır hep beraber yenirmiş.Kurbanlarda bu tür uygulamalar sadece Amuca kabilesinde değil Ali Koçlular dada görülmektedir. Gelirken yanlarında tatlılar,hoşaflar ,yoğurtlar, pideleri,çörekler,getirilirmiş.Kurbanlar köyün ileri gelenlerin evlerinde kesilir miş.Bu geleneğimiz ekim ayının hemen önünde ekime başlamadan kesilirmiş.Diğer kurbanlarda olduğu para toplanırmış.Halktan toplanan paraya yine diğer köylerimiz de olduğu gibi GROMA denilirmiş.yine bu geleneğimiz de adak lar verilirmiş.Hakk’ın yeni bir ekim döneminden bolluk bereket vermesi için yapılıyormuş.
Kaynak kişi.Halil Ulu.1935. Babaeski/Osmaniye.İlkokul
Bu gün halkın birliği açısından yararlı olan bu tür geleneklerin bilgisizliği ve cahilliği yüzünden kalkması acıdır.Müslümanlık adı altında yapılanların aslı ve gerçeği ile hiç bir ilgisi bulunmamaktadır.Geleneklerimizin niçin ve neden yapıldığını bilmiyenler tarafından ortadan kaldırılması manevi değerler yanında getireceği sorunları da düşünülmelidir.Kişisel bazı görüşler için top lumların düzenini bozmak bize yarar getirmiyecktir.
5.KADIN KURBANI(KARI).
Bu gün bir çok AMUCA Köyünde halen yapılmaktadır.Bu kurban gele neğimiz orak kurbanından evvel arpa orağı zamanı yapılmaktadır.Kadınlar belli bir yerde toplanıp ,evlerinden hazırlayıp getirdikleri yiyecekleri orada buluna herkezce yenecek şekilde paylaştırılır.Bu kurbana kadınlar ,kızlar ve küçük çocuklar katılmaktadır. Yanlızca dua’ya bir Mürşit veya Derviş gelir dua bitimin de ayrılır.Sofra kalkımından evvevl şükran dua’sını Derviş veya Mürşit (Baba) eşleri bacı analar yapar. Bu geleneğimiz eskiden belirlenen günden evvel bir kaç kişi evleri gezerek buğday ,un ve benzeri şeyleri toplıya
rak o günün şartlarında yapılacak kurbana malzeme ve fazlalığını satarak diğer ihtiyaçlarını karşılıyorlarmış. Ayrıca satılan erzaktan alınan paradan küçük çocuklara şeker alınıp dağıtılıyormuş.Kurbanlar belli bir yerde ya pıldığı gibi özelliği olan evlerde yapılmaktadır. Bu evler yatır,adına çırak olan nazarlamalar,Derviş ve Mürşit evleri olabilir.Bu kurban geleneğimizde de adaklar kesilir. Bu tür kurbanların toplumların birlik için iyi bir örnek teşkil etmektedir. Bu gibi konularda kesin yargılar ile yaklaşmamalıyız.Böyle geleneklerimizin Türk yoplumuna Müslümanlılık ile girmemiştir.Sadece isimleri amaçları değişmiştir. Çünkü Türkler müslümanlıktan evvel de Müslümanlın istediği kurallar içinde yaşıyorlardı.Türkler müslümanlığı geleneklerine uyduğu için kabul etmişlerdir. Ayrılıklar Arapların belli zaman sonra eski yaşantı ve geleneklerine dönmeleri ile Arapçılık ülküsünden bir türlü kurtulamamalarından çıkmıştır. Her millet eski inanç ve geleneklerini din değiştirse bile bırakamamıştır.Bu Türkler olduğu kadar Araplar içinde geçerli dir.Kız evlatlarının erkek evlatları yanında ikinci sıra da yer alması bize Arap lardan geçmiş kötü bir gelenektir.
Müslümanlıktan evvel Kaan karılarının savaşta ölen eşinin yerine ordunun başına geçtiği bilinmektedir.Amuca Kabilesi mensupları kadınlarına verdiği önemi onların adı ile bir kurban geleneği yaparak kanıtlamışlardır.Hala Amucaların Şeyh Bedreddinilerinde ve Bektaşilerinde kadının rızalığı olmadan Mürşit,Derviş, ve Dede olunamamaktadır. Müslümanlıktan evvel kadının yeri ve önemi Türkler arasında büyükmüş.Bunu eski destanlarda da görmekteyiz.
“ Yaradılış destanında Tanrıya insanları ve dünyayı yaratması için fikir ve ilham veren Ak -Ana bir kadındır. Türk sanat dünyası destanlarımızdaki Ak ana motifi karşısında hareketsiz kalmıştır.” (4).
DEDE korkut destanlarında kadın, Türk toplum hayatında erkeğe yakın hatta onunla her yönden ortak bir hayat sürer.At biner , silah kullanır, kısacası erkeği kadar savaş gücü olan bir kadındır. (5).
Kaynak kişi.Hanife Çetin.Kılavuzlu/Tekirdağ.1931.İlkokul.
6.NASİP KURBANI.
AMUCA Kabilesi bilindiği gibi halen iki tarikata devam etmektedir.Bu tarikatlara girenler erkanlarına göre belli kurallar içerisinde bir kurban kesmek zorundadır.Buna NASİP kurbanı denir.Bedreddinilerde ve Bektaşilerde her kişiye bir kurban kesilmektedir.Bazen Bedreddinilerde eşlerin bir kurban kestiği oluyorsada eli erdiğinde bir adet daha kesermiş.Her yola giren kişi bu kurbanını mutlaka keser. Eğer çeşitli vesilelerle hayatta iken nasip kurbanını kesememiş olan varsa geride kalan mirasçıları mutlaka vefatının 40.cı gününe kadar kesmelidir.Bektaşilerde ve Bedreddiniler de toplu nasib olduğu zaman her çiftin bir adet kurban kesmesi istenmektedir.Çünkü fazla kesilen kurbanlarının ziyan olmaması içindir.Bazen nasip alan gençlerin nasip kurbanını kestiğide görülür. Şeyh Bedreddini tarikatı mensupları diğer Ehli Beyt tarikatı mensubu kişileri nasip kurbanını kesmiş olması şartı ile içeriye almaktadırlar.Halk arasında kurban insanın diyetidir ,yola girip buna uymıyan eksik derler.Nasip kurbanı kesildiğine o gece muhabbet açılır beraber nasip
alan kar daşları mutlaka çağrılır.Bu kişiler kurbana gelir kendi kurbanı gibi hizmet ederler. Bu gece semaha nasip kardaşları nasip sırasına göre kalkarlar.
Trakya da Amuca Bektaşileri ile Ali KOÇ Babalıların mensupları arasında nasip kurbanından yola girip nasip görmiyenin yememesini isterler ve inanırlar.
7.ASKER KURBANLARI.
Bir ana ve babanın en büyük mutluluğu oğullarının askere gitmesidir.Kabilede askerliğini yapmamış kişi halk deyimi ile yarım insan sayılır.Askere giderken gönüllü gidilir. Askere gideceği gün belli olduğunda kurbanlar kesilir.Tüm köy davet edilir.Asker kurbanına eskiden duyan gelirmiş.Tarikat ehlileri,nde meydanlar açılır semahlar dönülür.Güle güle gidip gelmesi temenni edilir.Her askere giden giderken kestiği gibi gelincede keser.Askere gideceği sabah yakınları ile birlikte yemek yenilir.Sofrası gözden uzaklaşıncaya kadar kaldırılmaz.Sofranın olduğu odanın kapısı ka patılmaz.Açık bırakılır.Eğer askere giden kişi evli ise eşi ardından baktırıl maz.Yola bakanlardan olmasın diye.Askere gidecekler tüm köy halkı tarafın dan belirli köy meydanında toplanıp uğurlanır.Önce kadınların ellerini öper.Kadın lardan en son annesinin elini öper.
Eğer annesi sağ değilse en yakının elini öper.Daha sonra erkeklerin ellerini öper.Bu arada yakınlarının askere gidenin eline para sıkıştırdığı görülür.Yine en son olarak babasının veya dedesinin elini öper.Bu bir tür helallaşmadır.Zaten ihtiyarlar “Oğul gidip te gelmemek var, gelipte görmemek var “diyerek ellerini öptürürler.Herkez sık sık hayırlı haberlerini beklediklerini söylerler.ASKERLİK HER TÜRK ÇOCUĞUNUN BOYNUNNUN BORCU diyerek onu teselli ederler.Uğurlamıya gelenler askere gidenin babası tarafından lokum veya benzeri şeyler Amuca erkeklere yenge de kadınlara dağıtılır.Asker uğurlaması askerin gözden uzaklaşıncaya kadar kimse dağılmaz.Sonra herkez askerin ana ve babasına , yakınlarına ALLAH KAVUŞTURSUN GÜLE GÜLE GİDİP GELSİN derler.Kadınları bazıları askerin evine gelerek ev halkını teselli etmiye çalışırlar. Askerden gelenlere veya izine geldiğinde gözün aydın denilir. Askerin ilk mektubunu getirene çeşitli hediyeler verilir.Bazen askere gitmeden evvel delikanlılar askere gidecek evde toplanıp eylenirler.
Yatır :Halk arasında ermişliğine inanılan keramet sahibi kişilere verilen ünvandır.Trakya’da yatırlara olan inanç ve sevgi büyüktür.Yatırları saygı ile anar ve ziyaret ederler.Bu konuda bir ayrım söz konusu değildir.Herkez inancında serbest ilkesi geçerlidir.Bilindiği gibi her kabile veya toplumların kabir ve yatır ziyaretlerinde bazı değişikliler vardır. Ortak yönleri veya benzerlikleri çoktur.Günümüzde yatır ziyaretleri muntazam bir şekilde inanç ve itikatla yapılmaktadır. Kurban adaklarında “Kaz kes ama tez kez “ düşüncesi hakimdir.Burada bir şeyi açıklamak istiyoruz.Biz Ehli Beyt inananları olarak , adaklarımızı ve dileklerimizi aşağıda açıkladığımız ayete göre yapıyoruz.Aslında bu uygulama ve yapıla gelen bazı inançlarımızın islâmiyet evveli Türk dini inanışlarından olan ŞAMANİZİM’in uzantısıdır.Bazı art niyetli kişiler “Allah varken ölü denmi medet istiyorsunuz “ diye söylenti ler yayıyorlar.Bunu niçin böyle yapıyorsunuz diye bir tarikat ehline sorma zahmetine katlanmışlar mı? Bu konu da ne bilmektedirler ? Bu tür iddaları ortaya atarak halkı bölmek istiyorlar. Kurban adaklarımız elbette Allah adına kesilmektedir.O yatırda kesilmesi o Ermiş Evliyanın”Yüzü suyu hürmetine”dir.Dilekler dilenmesi ise şu ayete göre yapıla gelmiştir.
“Her ümmete bir kurban kesecek yer yaptık ki ,ulu çalabın azık diye size verdiği dört ayaklı davarlar orada tığlanır, sizin tapacağınız tek tanrıdır,hepiniz ona teslim olun ona bo yun veriniz. der.Hacc suresi 34. ayet.
Kur’anı Kerim ,Mutu kable ente mutu , yani ölmeden evvel ölünüz demektedir.Bu gün bu tür insanlara ,Allah yolunda ölenlere,yaşarken dünyada nefsini öldürürenlere Evliya veya ermiş denilmektedir.Kerametleri ile tüm Anadolu ve Rum elinin fethine yardımcı olmuşlardır. Bu gibi kişilere sırf kuru inatları yüzünden dil uzatanlara ne demeli. Belli zamanlar yatır ziyaretleri hayli kalabalık olur.Bunlar tatil günleri,düğün zamanları,ve o yatırın senenin belli günlerinde hayli kalabaklaşır.Gelenler inancına ve itikatına göre çerağlar uyarır, dilekler dilenir , Kurbanbanlar kesilir,Kur’anı Kerim okunur. Niyazlar kılınır.Bazı yatırlarımızda kesilen kurbanları tığlama yerleri bulunmaktadır. Bu gibi yerleri olan yatırlarımızda tığlanan kurbanlar yatıra ziyaret e gelenlere dağıtılır. Yatırlara boş elle gidilmemektedir.Kurban kesemiyen kişi hiç olmasa bir iki horoz götürüp kesmektedir. Çerağlar bırakılır.Bunlar bakıcıları tarafından yatıra belli geceler yakılır.Ayrıca yatırlarımıza genç kızlarımız ve kadınlarımızca el işi işlemeler bırakılmaktadır.Bunlar yatırın duvarlarına asılmaktadır. Ayrıca dilek diliyenler yatırın üzerine ,havlu ,çenber, grep gibi bazı eşyalar bırakılmaktadır.
Bunlar yatırın görevlisi tarafından belli zamanda toplanıp köy kızlarının çeyizlerine koyması için dağıtılıyormış.Yatırların bazı dertlere dileklere çare olduğuna inanılır. Adaklar kesilmesi halinde, kurban kanı adak sahibinin alnına sürüldüğü görülmektedir. Bazı yatırların üzerindeki toprağına eli ile karıştırp eline geçen nesneye göre yorumlar yapılmaktadır.Bazı yatırlarda ise yatırın yanında küçük kiremitçikler ile üst üste dizerek dilekler tutulmaktadır.. Her yatırın halk arasında anlatıla gelen bazı kerametleri vardır. Bir evliyanın birden fazla yerde nazarlaması bulunmaktadır. Evliyaların yattıkları yerde değil anıldıkları inanıldıkları yerde yaşar inancı ile var olmaktadır.
Trakya’da belli zamanlarda en çok ziyaret edilen kurbanlar kesilen yatırlarımız şunlardır. Kırklareli ili Kofcağız ilçesine Bağlı Topçular Köyünde MAHMUT TOPÇUBaba,yine aynı ilçenin Ahmetler köyünde GÜL Baba nazarlaması,yine Kırklreli ilinin Babaeski ilçesine bağlı Mutlu köydeki BOLCA ANA ,,Tekirdağ’ın Muratlı ilçesine bağlı Aydın köyünde SEYYİD ALİ SULTAN nazarlaması, YAYLA şenlikleri Edirne’nin Yeniköyde yapılmaktadır.Yayla şenliklerinde asıl tekkesi ve yatırı Yunanistan’ın Dimetoka da bulunan SEYYİD Ali SULTAN ‘ kurbanlar KESİLMEKTEDİR.
Kaynak eserler
1.Bedri Noyan .Manzum Kur’anı kerim.
2.Nazif Karaçam.Efsaneden gerçeğe Kırklareli.
3.Şerif Baysalan.Hayrabolu tarihi.
4.Abdülkadir İnan .Tarihte ve bugün Şamanizm araşt.Syf.6.
5.Hamide demirel.Türk destanlarında ,güzellik,destan,masal,vedin unsurları. Syf.87.
Kaynak kişiler.
Mehmet Serez.1929.Tekirdağ.Lise.
Mehmet Şilli.1951.SarıPolat.Malkara/T.Dağ Tıp fakültesi.
Süleyman Viraca.1947.Erikler./Kırklareli..Öğretmen.
9.BAYRAMLARDA KESİLEN KURBANLARIMIZ.
Kurban bayramında hali vakti iyşi olanlar her yıl birkurban kesmiye çalışır lar.Çiğ olarak konu komşuya dağıtırlar.Genelde eskiden kurbanların en yakın bir yatırda kesildiği söylenmektedir.Bu günde bu uygulama yapılmakla
beraber hayli azalma görülmektedir.Kurban derileri hayır kurumu olan Türk Hava Kurumuna makbuz karşılığı muhtarlıklarca verilmektedir.
10.DİĞER KURBANLARIMIZ.
Kurbanlar genelde bir amacı ve inancı yaşatır.Bir ev yapılırken ,temeline mutlaka bir kurban kesilir. Traktör ve benzeri araç alınırkende sağ ön tekerliğine kurban kesilir.
Bu yazımız Nefes dergisinde 1996 yılında 33.sayısında yayımlanmıştı.Özüne sadık kalınarak genişletilerek ilaveler yapılmıştır.
Bu çalışmamız daha genişletilerek KÜLTÜR BAKANLIĞINA basım için kurula gönderilmiştir.
Kaynak: www.refikengin.com
____