Nur Üzerine Nur Ehlibeyt’tir

“Allah'ın nuru, içinde çerağ bulunan bir fener gibidir. Parıl parıl parıldayan bir yıldız gibi olan kandil. O kandil, ne güneşin doğduğu ne de battığı yerde bitmeyen mübarek bir ağaçtan, zeytin ağacından yakılır. O ağacın yağı ateş dokunmasa bile, hemen hemen ışık verecek gibidir. Nûr üzerine nurdur. şanı yüce olan Allah dilediği kimseyi nuruna hidâyet eder.” (Nûr Süresi 35. Âyet)

İmam Cafer es-Sâdık (as)’ın oğlu Ali, kardeşi ımam Musa el-Kâzım (as)’a şanı yüce olan Allah'ın buyurmuş olduğu şu ayet hakkında sordu: “Allah'ın nuru, içinde çerağ bulunan bir fener gibidir.” (Nur Süresi 35.Ayet)

İmam Musa el-Kâzım buyurdu ki: “Fener, Fatıma’dır, onun içinde bulunan çerağ ise Hasan ve Hüseyin’dir.” Sonra ımam Musa el-Kâzım ayetin tüm tefsirini şöyle yaptı: “Parıl parıl parıldayan bir yıldız gibi olan kandil”(âyet). Fatıma, âlem kadınları içinde parıl parıl parıldayan bir yıldız gibiydi. “O kandil, ne güneşin doğduğu ne de battığı yerde bitmeyen mübarek bir ağaçtan, zeytin ağacından yakılır”(âyet). Mübârek olan ağaç ıbrâhim aleyhisselâm’dır. Kendisi ne yahudi ne de hristiyandır. “O ağacın yağı ateş dokunmasa bile, hemen hemen ışık verecek gibidir” (âyet). Yani sanki ilim ondan çıkacak gibidir. “Nûr üzerine nurdur” (âyet). Onda imam arkası imam vardır. “şanı yüce olan Allah dilediği kimseyi nuruna hidâyet eder” (âyet). şanı yüce olan Allah, dilediği kimseyi biz Ehl-i Beyt’in velâyetine hidâyet eder.

(Menâkıb-ı Meğâzeli S.317; Enis Emir “Fazilet-i Ehl-i Beyt-i Resulullah” S.445-446; Allâme el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” C.4, S.19; C.26, S.323; es-Seyyid şeref ed-Din el-Hüseyni “Tevil’ül Âyât ez-Zâhira” S.357-358; “et-Tarâif” C.1, S.135; “el-Amde” S.356, 422-423; el-Hilli “Keşf’ül Yakin” S.416)

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*