Ali KAYKI
Aşk, insanı Mecnun eder çöle verir, pervane eder ateşe. Akıllı uslu giden yolcuda, akıl da bırakmaz us da. Lime lime doğratıp başın verdirir dârda. Derisini de yüzdürür, diri diri de gömdürür. Hepsinden önce de ölmeden öldürür.
AŞK
Akıl almaz şu halından
Özbenimden aşan mısın
Lâmekanın mekânından
Coşup coşup taşan mısın
Yüceliğin makamısın
Güzelliğin hayranısın
Hakikate bir aynasın
Sen Hakk mısın Hakk’tan mısın
Tarif etsem bir cismin yok
Varlığın varlıktan da çok
Sinemi delip geçen ok
Can evimden vuran mısın
Yâr olmazsa halin nice
Dert çekeriz ince ince
Güzele meyil verince
Yürekleri yakan mısın
Gözüm yaşı sebil oldu
Dolu taştı boşlar doldu
Zerre sende hayat buldu
Çağıl çağıl akan mısın
Budak Ali’m meşk halinde
Çok çekti senin elinde
Feryat figan var dilinde
Dallarında açan mısın
SZ 29.01.2008 – 08:30
BOŞVER GÖNÜL İKRARSIZA
Edep erkân yol bilmeze
Boşver gönül yoldaş olma
Er içinden er seçmeze
Boşver gönül sırdaş olma
Anlamazlar niyetini
Hakk’ın varlık cihetini
Asıl olan güzelliği
Görmezlerle gözdeş olma
Dilin vardır konuşursun
Bülbül gibi ötüşürsün
Na-ehil anlar mı dersin
Kargalarla sözdeş olma
Işık saçmaktır amacın
Tuğba olmuştur ağacın
Hakk Cemalidir miracın
Kara güne güneş olma
Hakk’tan gelen sözü deme
Nadanlara sırrın verme
Şaşı göze sürme çekme
Hal bilmeze haldaş olma
İçi fitne dolu onlar
Sinsi sinsi yaklaşırlar
İlk fırsatta sataşırlar
Düşman ile candaş olma
Budak Ali’m Hakk bilirsen
Hakk’ı batıldan seçersen
Hakikat yolumdur dersen
İkrarsıza kardaş olma
SZ 16.02.2008 – 03:28
ŞAH EYVALLAH
Coşar gönlüm dalga dalga
Şah eyvallah Pir Eyvallah
Bu ne gündür ışık başka
Şah eyvallah Pir eyvallah
Akar sevdam çağıl çağıl
Ne divanem ne de akıl
Güneş Ayda aşkla balkır
Şah eyvallah Pir eyvallah
Yürüdüm yolum doğruca
Can Canana hal olunca
Bir cevherde ışk bulunca
Şah eyvallah Pir eyvallah
Kıldan ince köprülerden
Hem elendim eleklerden
Hakk uğrunda dileklerden
Şah eyvallah Pir eyvallah
Budak Ali’m yanar özüm
Ar gönülden bakar gözüm
Can olana budur sözüm
Şah eyvallah Pir eyvallah
SZ- 15.02.2008 – 00:003
Ozan yanan sigaraya benzer. Ateşi de aşkıdır. Yârin çektiği her nefeste küle çevrilir. Külü yere düşer turab olur; “kün“ emriyle kül gülümser "gül"e dönüşür. Dumanı yele gider bulut olur, hasretinden ağlar ve damla damla güle düşer. Ateşi karanlığa ışık olur. Söze düşer türkü olur, saza düşer ezgi olur, ney’den çıkar feryat olur. Söz, ezgi ve feryat can bulur bülbül olur. Ve havalanır uçar uçar uçar gülün dalına konar.
Canlara Aşk ile…