PROF. İZZETTİN DOĞAN TEKRAR AVUSTURYA’DA

Kazım Balaban / Viyana

Cem Vakfı Genel Başkanı ve Vakıflar Federasyonu Onursal Başkanı Prof. İzzettin Doğan tam bir yıl aradan sonra tekrar Viyana’da. Geçen yıl Prof. Doğan’ı Viyana Alevi Kültür Birliği kendisini Viyana’ya derneği davet etmişti. Bu yıl ise Avusturya Cem Federasyonu davet ediyor.

Alevi toplumu her ne kadar kendi içinde çok seslilik gösteriyorsa da bu çok sesliliğin bir kutuplaşma ve gerilim aracı olması değil, tam tersine Aleviliğin engin felsefi birikiminin bir zenginliği olarak yansıtılması gerekiyor.

Aleviler ve onların oluşturdukları kurumların yöneticileri en azından nezaketen de olsa kendi aralarında ki farklılıklarını koruyarak ancak bir birlerinin düşüncelerine de saygı duyarak kendi aralarında diyalogda bulunmaları gerekir.

Viyana Alevi Kültür Birliği (VAKB) bu açıdan çok önemli bir başlangıç yaptı ve Cem Vakfı Genel başkanı Sn. Prof. İzzettin Doğan ile Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Dedeler Kurumu Başkanı Sn. Cafer Kaplan Dedeyi bir açıkoturum için Viyana’ya davet etti. Aslında Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Sn. Turgut Öker’de bu açık oturuma davet edilmişti, ancak Sn. Öker zamanı olmadığı için katılmayınca VAKB planladığı proğramını değiştirmeden devam etmek zorunda kaldı. Zaten bu iş için salon kiralanmış ve gerek Sn. Doğan ve gerekse Sn. Kaplan zamanlarını bu açıkoturuma göre planlamışlardı. Sn. Kaplan şimdi sebeplerini açıklama ihtiyacı duymadığımız bir takım gerekçelerle bu toplantıya katılamadı. Dolayısı ile Prof. Doğan’ı havaalanında çiçeklerle karşılayan VAKB bu açıkoturumu muazzam bir katılımla gerçekleştirdi ve bütün Alevilere, ‘’Dünyanın bütün Aleviler Birleşiniz’’ mesajı gönderdi.

Daha önceki tarihlerde Hollanda ve Almanya’da kurulan ve diğer Avrupa ülkelerinde de kurulma çalışmaları devam eden Cem Federayonlarına Sn. Doğan’ın katıldığı bu açıkoturum sonrası bir Federasyon daha eklendi ve Avusturya Cem Federasyonu kuruldu. Şimdi de Avusturya Cem Federasyonu, Almanya, İsviçre, Hollanda Cem Federasyonlarının desteği ile Prof. Doğan’ı Avusturya’ya davet ediyorlar.

Avusturya’nın coğrafi yapısı Türkiye’den oldukça küçük olmasına rağmen coğrafi olarak biraz üçgene benziyor. Başkent Viyana ülkenin tam doğusunda bulunurken, şimdi Prof. Doğan’ı ağırlayacak olan  Bodensee Alevi Derneğinin bulunduğu coğrafya ise ülkenin tam batısında bulunuyor. Aralarında yüzlerce km. mesafe var. Dolayısı ile batı bölgesinden geçen sene Sn. Doğan’ı dinlemeye gelemeyenler bu sefer yakın mesafe avantajından yararlanacaklar.

Ancak geçen yıldan bu zamana kadar geçen sürede bir çok gelişmeler yaşandı. Bu gelişmelerin en önemlisi Cem Vakfının 28 Aralık’ta İstanbul’da düzenlediği 4. Anadolu İnanç Önderleri Toplantısı ile 18 / 19 Nisan’da Ankara’da düzenlenen ‘’Tarihten Günümüze Alevilik’’ adlı sempozyumu oldu.

İnanç kurultayında Aleviliğin tanımı yeniden ‘’Hakk- Muhammed- Ali / İslamın Özü’’ olarak perçinlenirken Alevilik sempozyumunda ise Türkiye’nn bir çok önemli araştırmacı sosyolog ve ilahiyatçıları devlete ‘’Alevilerin artık gecikmiş haklarını veriniz’’ çağrısında bulundular.

Cem Vakfı ve Alevi Vakıflar Federasyonu yöneticileri bu arada bir kaç defa Hükümet ilgilileri ile görüşmeler yaptı ve başta ‘’Cem Evleri Alevilerin inanç yeridir’’ talepleri olmak üzere çeşitli konuları görüştüler.

Alevi – Bektaşi Federayonu da başta 9 Kasım’da Ankara’da büyük bir miting olmak üzere benzer taleplerini gündeme getirdiler. Bu gelişmelerin hepsi oldukça sevindirici. Ancak en sevindirici olanı da şudur. Alevi kurum yöneticileri 26 Mayıs’ta Reha Muhtar’ın yönettiği CNN TV proğramına çıkarak hükümetten talepleri konusunda paralel görüşler dile getirdiler.

Alevilerin haklarının talep edilmesi için Devlet yöneticileri ile görüşme sürecinde Prof. İzzettin Doğan’ın büyük çabaları oldu. Çünkü bu hakların talep edilmesi Alevilerin ortak talebidir. Ancak Aleviler arasında ki görüş farklılıklarının da giderilmesi, en azından asgariye indirilmesi, ortak taleplerde birlikte hareket edilmesi, ‘’Alevilik İslamın dışıdır’’ gibi Aleviliğin temel inancına ters düşen açılımlardan Alevilerin arındırılması, Diyanet İşleri Başkanlığının Alevilere de hizmet veren bir yapıya dönüştürülmesi veya benzer bir yeni yapılanmanın oluşturulması, Alevilere yönelik Sünnileştirme gibi asimilasyonların kadırılması…vs. pek konuda artık Alevilerin ortak hareket etmeleri zorunlu hale gelmiştir.

Bütün bunların sağlanması elbette Alevi kurumları arasında ki diyalogların güçlendirilmesinden geçer. Bunun için VAKB bir çok projeler hazırladı.

Bu projelerden biri ve belki de en önemlisi Prof. İzzettin Doğan ile Hacı Bektaş Dergâhı Postnişini Sn. Velayettin Ulusoy’un da bulunduğu bir geniş yelpazede önemli Kurum temsilcilerinin bir araya gelerek hem aralarında ki diyaloğun daha da güçlendirilmesi, hem de ortak taleplerde paralel hareket edilmesi konusunda Alevi tabanından gelen isteklere yanıt vermek olacak.

Sn. Velayettin Ulusoy bir rahatsızlık geçirdiği için (bu arada kendisine yeniden geçmiş olsun diyelim) yaz sezonu öncesi VAKB bu projeyi gerçekleştirilemedi. Sn. Ulusoy’a kısa bir süre önce VAKB tarafından gönderilen mektupta bu davet yenilendi.

VAKB bu projeyi çok önemsemektedir. Zira Hacı Bektaş Dergâhı Postnişini Sn. Velayettin Ulusoy, 5 Ocak 2009’da Milliyet Gazetesine verdiği röpertajda Aleviliği İslamın özü olarak gördüğünü vurgulamakta ve Alevilerin % 99,dan fazlasının da kendilerini böyle gördüğünü deklare etmektedir. Sn. Ulusoy ‘’Alevilğin tanımını’’ böyle yaptığına göre Alevilerin kendisinden bu konuda olan beklentilerine de yanıt vermek durumundadır. Umarız Sn. İzzettin Doğan gibi o da VAKB tarafından kendisine yapılan bu daveti kabul edecektir.

VAKB bu arada tarihi bir girişimde bulunarak Avrupa ülkelerinde bir ilke daha imza attı. VAKB geçtiğimiz Nisan ayında Avusturya’nın ilgili devlet dairesine başvurarak Avusturya’da ‘’İslamın özü olan Aleviliğin resmi olarak tanınması’’ talebinde bulundu. Konu uzmanlarından alınan bilgiye göre bu yasal bir süreç olarak bir kaç sene devam edecek ve Alevilik bir kaç yıl sonra ‘’İslam dininin batıni bir yorumu’’ olarak Avusturya makamları tarafından resmen tanınacaktır. VAKB bir yandan Viyana’da temelini attığı Cem evini tamamlamaya çalışırken buna paralel olarak Alevi toplumunun geleceğini ilgilendiren en önemli konuda kolları sıvamış durumdadır.

VAKB’ne paralel olarak Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonumuz (AABF) de Avusturya da ilgili kamu dairesine benzer bir başvuru yapmış bulunmaktadır. Ancak bu konuda AABF’nin başvurusunda Alevilik İslamın içinde gösterilmemiş, bir nevi özgün bir inanç olarak takdim edilmiştir. Bu durum AABF ile VAKB arasında görüş farklılığına sebebiyet verdiği için VAKB Dedeler Kurumu, Almanya Alevi Akademisi Başkanı Mustafa Düzgün Dedenin de hazır bulunacağı bir toplantıda bu konuyu Alevi Dedeleri ile görüşme ihtiyacı duymuş, Avusturya’da bulunan Alevi Dedelerini davet ederek onların fikrini alma cihetine gitmiştir.

Alevi Dedelerinin fikri bu açıdan Avusturya’da yaşayan Aleviler için son derece önemlidir. Dedeler bu konuda VAKB başvurusunu desteklerlerse (ki öyle görünüyor) yapacakları bir deklarasyonla bu projeyi sahiplenmiş olacaklardır.

Ancak AABF yöneticilerinden yapılan açıklamalara göre Hacı Bektaş Veli Dergâhı Postnişini Sn. Velayettin Ulusoy’un bu konuda AABF yönetilerine bir mektup gönderdiği ve AABF’nin başvurusunu desdeklediği açıklanmıştır. 5 Ocak 2009’da Milliyet Gazetesinde yayınlanan röpertajında Sn. Velattin Ulusoy kendisine Devrim Sevinay tarafından kendisine sorulan soruya şöyle yanıt vermektedir.

Velayettin Ulusoy : ‘’Bu çok saçma bir tartışma konusudur, çünkü biz "on iki imamları" andığımızda onlar kimdir? Peygamber kimdir? Hacı Bektaş Veli kimdir? Bunların hepsi İslam. O halde kimse Alevilik İslam’ın dışında diyemez. Bunu dediğiniz zaman siz Alevi Bektaşiliğe sadece dışarıdan bakmışsınız demektir. Bugün Alevilerin yüzde 99.9’u da İslam’ın içinde olduğunu bilir, "Elhamdülillah Müslümanız, Aleviyiz, Bektaşiyiz" derler. "Allah Muhammed Ali" diye bir üçleme vardır’’

Basına, dolayısı ile kamuoyuna bu açıklamada bulunan Sn. Ulusoy’un, Avusturya ilgili makamlarına verilen ‘’Alevilik’’ başvurusunda Aleviliği ‘’Özgün yani İslamın dışında ayrı bir inanç’’ olarak tanıtan AABF yöneticilerine mektup vererek desteklendiğinin iddia edilmesi, Sn. Ulusoy’un bazı gelişmelerden doğru haberdar edilmediği anlamına gelmektedir. VAKB bu konuda Sn. Ulusoy’a kısa bir süre önce bir mektup gönderip gelişmelerden haberdar etmiş ve kendi açıklamasına ters düşen bu tanıma verilen desteğin geri çekilmesini temenni etmiştir.

Ancak takdir edilir ki bu tür görüş aykırılıkları Alevilerin birlik ve beraberliklerine yarar getirmeyecektir. Aleviler Yüzyıllarca kendi aralarında ki sorunları mahkemelerde aramak yerine Dedelerine, Mürşitlerine danışarak, onların özellikle Cemlerde aldığı kararlara uyarak gidermişlerdir. Bir Alevi büyüğü olarak Sn. Velayettin Ulusoy’a, VAKB tarafından yapılan daveti kabul ederek sonbaharda Viyana’ya misafir olarak gelmesi ve bu sorunu Alevi teamülleri, Alevi inancı doğrultusuda giderilmesi için çaba göstermesi talep edilmektedir.

VAKB, Avusturya’ya bir yıl aradan sonra tekrar gelen Sn. İzzettin Doğan’a da aynı çağrıda bulunmakta ve hem bir Dede ve hemde önemli bir kurumun yöneticisi olarak Alevileri arasında ki bu sorunun giderilmesine katkı sunmaya davet etmektedir.

Avusturya’da yaşayan Alevi kardeşlermiz Sn. Doğan’ın iki konuda daha çaba göstermesini talep etmektedirler.

Birincisi, VAKB tarafından yakında yapılacak olan Dedeler Konseyinin alacağı kararı desdeklemesi,

İkincisi de CEM TV’nin başta Almanya olmak üzere Avrupa’da da bürolarının açılarak Avrupa’da yaşayan Alevilerin özlemlerine yanıt vermesidir. Avrupa’da yaklaşık 1 Milyon Alevi yaşamakta ve bu Aleviler CEM TV’nin ekranlarında yeterince yer almamaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz yıllardır yurt dışında yaşayan 4 Milyon civarında olan vatandaşlarına duyarsız kalmış, onlar için bir Yurtdışı Bakanlığı bile kurmayarak onları ihmal etmiştir. CEM TV’nin yurtdışı bürosunun açılması en azından bu vatandaşların çoğunu sevindirecek, onların üvey evlat olmadıkları duygusunu verecektir.

 

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*