ZULME KARŞI DİRENİŞİN SEMBOLÜ HAZRETİ HÜSEYİN.

Mustafa BALKIZ
Yazıyor
[email protected]

ZULME KARŞI DİRENİŞİN SEMBOLÜ
HAZRETİ HÜSEYİN.

    Tarih 10 Muharrem 61 (10 Ekim 680 ) zulme karşı direnişin sembolü olan Hz Hüseyin kelime anlamı “sıkıntı ve bela anlamına gelen KERBELA’DA Emevi ordusu tarafından kuşatıldı. Şam Valisi Muaviye Hz Hasan’la yapmış olduğu sözleşmeyi bozmuş, ölümünden sonra hiç kimseyi yerine getirmeyeceğine dair söz vermesine rağmen bu sözünde durmayarak oğlu Yezit’i Müslümanların başına getirmişti. Yezide Hz Hüseyin’in kendisine biat etmesini istiyordu. Hz Hüseyin’in cevabı:” ŞAH HÜSEYN’İM BİAT ETMEM, ŞAH HÜSEYN’İM BOYUN BÜKMEM” olmuştu.
    Hz Hüseyin’in Yezit’e biat etmediği duyulmuştu. Küfe’liler haber gönderdiler. “Ya Resul oğlu bizde biat etmiyoruz. Gel başımıza geç, uğrunda can vermeye hazırız” diye mektuplar yazdılar. Bu sırada Müslim’in Küfe’de şehit edildiğini duydu. Hz Hüseyin’in yanında bulunan Müslim’in çocukları biran önce Küfe’ye varıp babalarının öcünü almayı düşünüyorlardı. Hz Hüseyin, Hz Muhammed’in soyuna mensup akrabaları ile Küfe’ye doğru ilerlerken, Küfe’den gelen bir orduyla karşılaştı.
    Sonradan Hz Hüseyin uğruna can verecek olan, ordu komutanı Hz Hüseyin’i Küfe’ye götürmeye memur edilmişti. Ancak Küfe’ye götürmedi. Kerbela’da konaklamasını sağladı.
    Kerbela’da konaklamasının dördüncü günü, 32 bin kişilik Emevi ordusu tarafından ablukaya alındı. Su yollarını kestiler. Bütün tabiatın yararlandığı kurdun, kuşun su içtiği Fırat’ın suyunu kestiler. Fırat suyunu peygamber torununa çok gördüler. Kimse oyunu kuralıyla oynamıyordu. Kalleşlik üçkâğıtçılık yapılıyordu. Hem de sadece çoluk, çocuk ve kadınlardan oluşan 72 kişilik peygamberimizin evladı- ayaline karşı.

KARANLIKLA AYDINLIĞIN ŞAVAŞIYDI BU

    Zalimle mazlumun, karanlıkla aydınlığın, zilletle yaşamaktansa, izzetle ölürüm diyenlerin savaşı başlıyordu.
    Hüseyin biliyordu ki otuz iki bin kişilik bir orduya, yetmiş iki kişiyle karşı konulmaz.
    Hüseyin biliyordu ki kuvvete kuvvetle karşı konulur. Bu bir aldanış değildi. Bu bir körü körüne ölüme atılış değildi. Hüseyin biliyordu ki, yaşamak ölümden tatlıdır. Fakat yine biliyorduk az olmak bir an içindir. Çünkü kuvvet kuvveti yense bile kuvvet gerçeği yenemez.
    Ölüm acıdır. Fakat şerefsiz yaşamak ölümden de acıdır. Hüseyin biliyordu ki zulme karşı durmazsa gerçek bildiği yok olacak. Kutlu bildiğinden eser kalmayacak.
    Bu bir anlayış örneğiydi. Bu bir şeref davasıydı. Bu bir inanç anlayışıydı.
    Hüseyin, inandık diyenlerin inanmadıklarını, uyduk diyenlerin uymadıklarını, insanız diyenlerin insanlıktan çok uzak olduklarını gösterdi. Hz Peygamber’in “Size iki emanet bırakıyorum. Biri Ehl-i Beytim Biri Kuran” demesine rağmen, Peygamber’i sevdiklerini söyleyenlerin, onun emanetine hıyanet ettiklerini ve Peygamber’imizin öpmeye bile kıyamadığı Hz Hüseyin’i mızrak ve ok darbeleriyle şehit ettikten sonra Yezid düşüncesinde olanların cesedine saldırıp cesedini atlara çiğnettikleri unutulmadı, unutulmayacak.
    Muhammed dinindenim diyenler, Muhammed’in omzunda gezdirdiği “Hüseyin bendendir, ben Hüseyin’denim, Hüseyin’i seveni Allah sevsin” dediği yanaklarını okşayıp öptüğü Hz Hüseyin’in cesedini ezdiler. Atların nalları altında hurda haş ettiler.       
   
İNSANLIK ŞEHİDİ HAZRETİ HÜSEYİN,

    Bu öyle bir gündü ki, güneş çekilmiş, ay ve yıldızlar bu zulmü görmemek için bulutlarla gizlenmişlerdi. Gökyüzü peygamber torununun yas’ı için karalara bürünmüştü.
    Fırat ağlayarak akıyor, rüzgâr esmiyor adeta inliyor. Hurma ağaçlarının yaprakları kıpırdadıkça sanki iç çekiyor. Burada tarih donmuş maziye akmıyor. Burada göz yaşı dinmiyor. Burada iki heceli bir feryat yükseliyor. Dalga dalga yayılıyor. HÜSEYİN
    Zilletle yaşamaktansa, izzetle ölmeyi yeğleyen, zalime boyun eğmeyen Hüseyin asırlardır, ezilenlerin mazlumların rehberi oldu. Zalimler karşı ucunda ölüm bile olsa direnenler Hüseyin’i örnek aldılar.
    İnsanlık var olduğu sürece Hz Hüseyin, her ne koşulda olursa olsun zalimlere boyun eğmeyenlerin kısa bir süre yenilmiş gibi gözükseler bile uzun vadede galip gelenlerin zalime boyun eğmeyenlerin sembolüdür. Hüseyin öyle bir can ki yoluna canlar verilmiş, yoluna kanlar dökülmüş İmam Hüseyin’in kudreti ve kuvveti asırlar boyu eksilmemiş gittikçe artan bir sevgi seli her zaman yanında olmuştur.

KAYNAKÇA
1-Kerbela Vakası
2-Yeni GÜLÜZAR_I HASENEYN

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Required fields are marked *

*